"لك ذلك" - Translation from Arabic to Turkish

    • Bunu sana
        
    • Sana bunu
        
    • Anlaşıldı
        
    • bunu size
        
    • - Tamamdır
        
    • Size bunu
        
    • Bu sana
        
    • ederim
        
    • Anladım
        
    Öyle değilse gözlerimi veririm. Ve Bunu sana bir gün kanıtlayacağım. Open Subtitles كنت أفضل أن أفقد عينتاي على ان يحدث ذلك ويوما ما سأثبت لك ذلك
    Hadi, hepsini ona verelim. Büyükbaba, Bunu sana bırakıyoruz! Open Subtitles دعنا نترك له نصف رجل جدى سوف نترك لك ذلك
    Bu on gün boyunca bana ilaç vermezsen, Bunu sana kanıtlayabilirim. Open Subtitles ان لم تعطيني أدوية .لمدة 10 أيام سأثبت لك ذلك
    Eğer beni dinlersen, Sana bunu açıklayabilirim. Open Subtitles أستطيع أن أشرح لك ذلك إذا أستمعتِ لى فقط
    Çokça destek getirin. Anlaşıldı mı? Open Subtitles 30 فى محطة قطار المقاطعة الجنوبية مع تعزيزات كثيرة، لك ذلك.
    bunu size anlatmamın lüzumu yok. Bazıları rüşvet alır. Open Subtitles لست مضطراً لأن أقول لك ذلك القليل منهم يتعاطون الرشاوى
    - Bir kahve buraya, iki tane de götüreceğim. - Tamamdır. Open Subtitles ـ أريد قهوة واحدة هنا، واثنان أخذهما معي ـ لك ذلك
    Bunu sana anlatmalıyım çünkü, eğer bunlar yayınlanırsa, bunun hakkında okulda birşeyler duyabilirsin. Open Subtitles الآن يجب ان اقول لك ذلك اذا تمت طباعتهن انت ستسمع عنها في المدرسة
    Uzun süredir içmiyorum. Bunu sana söyleyebilrim. Open Subtitles انا لم اتناول شرابا لمدة طويلة , استطيع ان اقول لك ذلك
    Bunu sana söylersem, gelmeyeceğini biliyordum. Open Subtitles حسنا ، إذا قلت لك ذلك ، كنت أعرف أنك لن تأتي.
    Bunu sana sır olarak söylemiştim, bunu yayacağını düşünmemiştim, özellikle bir oda dolusu... Open Subtitles قلت لك ذلك كثقة بيننا ليسلأجلأن تنشريهفيغرفة ملئى بالـ ..
    Belki birşey yoktur evde. ama ben... Birşeyler hissediyorum ve Bunu sana da söylüyorum. Open Subtitles ثمة شئ بالتأكيد،أشعر به أشعر بشئ ما، أؤكد لك ذلك
    Bunu sana kanıtlayabilirim. İstersen kimliğime bak. Open Subtitles وأنا أستطيع أن أثبت لك ذلك فقط أنظر إلى بطاقتى
    Burada oturuyorum ve Sana bunu söylemenin bir yolunu düşünüyorum. Open Subtitles أنا فقط جالس هنا أحاول التّفكير بطريقة ما لأقول لك ذلك
    Bir haftadır Sana bunu söylüyordum. Open Subtitles كنت أقول لك ذلك طوال الأسبوع اقتربت إلى نسبة نجاح تساوي 98 بالمئة
    Koca adam beş aylık hamile kadına vurmayı seviyor demek. Koca adam olduğumu biliyorum. Sana bunu kanıtlamama gerek yok! Open Subtitles ـ الرجل الكبير يحب ضرب إمرأة حامل في الشهر الخامس ـ أنا أعلم أني كبير ولا أحتاج لأن أبرهن لك ذلك
    Joe, onlara gerekli yardımı ayarla. Anlaşıldı. Open Subtitles جو هذه المرة يذهبون مع دعم لك ذلك
    Dünkü kayıtlardan bir kimlik istiyorum. Anlaşıldı. Open Subtitles لابد أن يكون أحدهم عبث هنا بالأمس - لك ذلك -
    Kadın buraya geldi ve gitti. Onunla. Ama bunu size anlatmayacaktır. Open Subtitles لقد دخلت وخرجت عنده ولكنه لن يقول لك ذلك
    - Arabayı çalışır durumda tut. - Tamamdır patron. İşte buraya... Open Subtitles أبقي السيارة مشتغلة لك ذلك أيها الزعيم أنا هنا
    Bu gece buraya dönmese iyi olur. Size bunu söyleyeceğim. Open Subtitles الأفضل له ألا يعود إلى هنا الليلة ، أقول لك ذلك
    Suçlar ölü insanlar tarafından işlendiğinde Bu sana olaya bir vampirin karışmış olduğunu düşündürmez mi? Open Subtitles عندما تُرتكب الجرائم عن طريق أناس موتى, ألا يوحي لك ذلك بتورط أي نوع من مصاصي الدماء؟
    Bir sonraki rolünüz. Sizi temin ederim, çok inandırıcı olacaksınız. Open Subtitles سيكون دورك القادم سيكون مقنع جداً , أؤكد لك ذلك
    - ayakta yaralılara yeşil, ölü için siyah. - Anladım. Open Subtitles والخضراء لمن يستطيع المشي والسوداء للموتى - لك ذلك -

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more