Vincent, şu anda konuşamam. İşleri yoluna koyuyorum, döndüğümde Sana her şeyi açıklayacağım. | Open Subtitles | أنا أعتني بالأمر سأشرح لك كل شيء عندما أعود |
İçeri gel, olur mu? Sana her şeyi açıklayacağım. | Open Subtitles | تعالي الى الداخل اذا سمحت وانا سأشرح لك كل شيء |
Brennen'ın cep telefonunu kırdım. Sana her şeyi e-posta attım. | Open Subtitles | انا فقط اخترقت جهاز برينن وارسلت لك كل شيء |
Dolayısıyla, sadece lütfen, bir saat içinde karakolda beni karşılamak gitmek ve tamam, size her şeyi açıklayacağım? | Open Subtitles | لذا فقط أرجوك إذهب و قابلني في محطة الشرطة خلال ساعة و أنا سأشرح لك كل شيء ، حسناً ؟ |
Şimdi sana herşeyi anlatırsam, daha sonra anlatacak birşeyim kalmaz. | Open Subtitles | إذا قلت لك كل شيء الآن ، لن يتبقى شيء لوقت آخر |
Buluşma ayarlarsak, her şeyi sana açıklayabilirim. | Open Subtitles | إن اجتمعنا، بعد ذلك يمكنني أن أوضح لك كل شيء |
Bu mesajı alır almaz beni ara lütfen. Sana her şeyi açıklayacağım. | Open Subtitles | أرجوك عاود الإتصال بي فور سماعك للرسالة سأشرح لك كل شيء |
Sana her şeyi anlatayım tamam mı? | Open Subtitles | وسوف نتمشى وأشرح لك كل شيء , حسنا ً ؟ |
Şimdi telefonu kapat, Sana her şeyi anlatayım. | Open Subtitles | اغلق الخط الآن وسوف اقول لك كل شيء |
# Seni sevdiğim ve senden asla ayrılmayacağım için # aşkım Sana her şeyi anlatacak # aşkım Sana her şeyi anlatacak # aşkım Sana her şeyi anlatacak # aşkımız bize her şeyi gösterecek. | Open Subtitles | # انا معك و لماذا لا ارحل ابداً # حبي سوف يظهر لك كل شيء # حبي سوف يظهر لك كل شيء |
Neden daha sonra buluşmuyoruz ve Sana her şeyi anlatmıyorum? | Open Subtitles | ما رأيك في أن تقابلني لاحقاً ... وسأشرح لك كل شيء |
Seninle sohbet etmeyi severdim, Sana her şeyi anlatmayı, tabii senin de bana anlatmanı. | Open Subtitles | كنت احب اكلمك واقول لك كل شيء والعكس |
Bir kahve içmeye gidelim, Sana her şeyi açıklayayım. | Open Subtitles | دعينا نتقابل للقهوة وسأشرح لك كل شيء |
Daha önce Sana her şeyi anlatmalıydım. | Open Subtitles | كان يجب ان اقول لك كل شيء من قبل. |
- Aklını kaçırmışsın. - Görüştüğünüzde savcı size her şeyi açıklayacak. | Open Subtitles | إنك جننت المدعي العام سيشرح لك كل شيء عندما تقابله |
size her şeyi anlatacağım. Şu şeyi üzerimden çıkarın. | Open Subtitles | سأقول لك كل شيء بمجرد أن تنزع هذا الشيء عني |
Bir araya geldiğimizde size her şeyi anlatacağım, efendim. | Open Subtitles | سأقول لك كل شيء عندمانلتقي،يا سيدي. |
Gerçekten yoruldum, ve sana herşeyi... açıklamaktan bıktım. | Open Subtitles | -أتعلم أنا متعب وقد سئمت من أن أشرح لك كل شيء |
Cesaretto sana herşeyi sunar. | Open Subtitles | كساريتو يجلب لك كل شيء. |
Yaptığım her şeyi sana söylemem ve bunun bu şekilde kalmasını istiyorum ama duymaya ihtiyacın var sanırım. | Open Subtitles | لا اقول لك كل شيء افعله واريد ان ابقيه هكذا ولكن اعتقد انك تحتاج ان تسمعه |
Çünkü bu eski bir kitap, tamam mı? Bildiğim her şeyi size açıklamak zorunda değilim! | Open Subtitles | لأن هذا كتاب قديم, ليس علي أن أوضّح لك كل شيء أعرفه |
Burada oturup senin için her şeyi yapmasını mı bekleyeceksin? Haydi, dışarı çıkalım. | Open Subtitles | هل ستجلس هنا منتظرا ً أن تفعل لك كل شيء |