"لك ِ" - Translation from Arabic to Turkish

• sana
• için

sana diyet kola getirmek ve yüreklendirmek için mi etrafta olacağımı sanıyorsun?
أتعتقدين أني سأكون بالجوار وأحضر لك ِ كعكة الحمية وأشجعكِ فقط ؟

Hayır, hayır, yeme onu. Kirlendi. sana başka bir tane alacağım.
لا ياحبيبتي لا تأكليّ ذلك إنه مُتسخ،سأشتري لك ِ واحداً آخر

Şimdi de sana bunun sadece parayla ilgili olmadığını söylüyorum.
لكن الآن ما أقوله لك ِ ليس متعلقاً فقط بالمال.

Kazanırsan, ehliyetini aldığında sana üstü açık bir araba alırım.
إذا فزتي سأشتري لك ِ سيارة مكشوفة عندما تحصلين على رخصتك

Bunu sana söylemekten nefret ediyorum, fakat bu açıklamayı yeterince gerçekçi bulmadım.
أكره أن أقول لك ِ هذا، لكن أنا لا أعتقد أن هذه تعكس الواقع كثيرا

Para çekmem lazım, çünkü depo boş. sana kadar bile götürmez.
يجب عليّ ذلك لأن خزان الوقود فارغ لن استطيع الوصول لك ِ

Ama sonra, sana karşı elimde kalan tek silahın diğerlerini daha önce kullandım sana olan sevgim olduğunu anladım.
وبعده ، سأضطر إلى استخدام السلاح الوحيد الذى تركته واتهامى لكل الآخرين هو محبتى لك ِ

Şimdi, Laura, senin olayını da çözdüğüme göre sana söylemek istediğim bir şey var.
حسناً لورا منذ اليوم الأول لقضيتك هناك شئ كنت أريد أن أقوله لك ِ

sana ne olduğunu bilmiyordum aklını kim çeldi bilmiyorum ama bir şeyler oluyor ve bunu öğrenmeden gitmiyorum.
لا اعلم ما الذي حدث لك ِ و لا اعلم من الذي لعب في عقلك لكن هناك شيء يحدث

sana o kadar çok mektup yazacağım ki ve bu sadece bir sürü olayın başlangıcı olacak.
سأكتب لك ِ الكثير من الرسائل، وكبداية فقط

Bir de sana bir şey olursa, ne yaparım bilmiyorum.
لا أستطيع أن أتخيل إذا حدث شيئا ما لك ِ أيضا

Izzy, Faber ve Mason isimleri sana bir şey ifade ediyor mu?
إيزي هل الأسماء فابير وماسون تعني أي شيء لك ِ ؟

- Öyleyse sana yeni giysiler alırız...
.. إذا ً, سأشتري لك ِ ملابس جديدة

- Öyleyse sana yeni giysiler alırız.
.. إذا ً, سأشتري لك ِ ملابس جديدة

sana da brokoliye de lanet olsun! Wright Kardeşlere de lanet olsun!
تبا للقرنبيط تبا لك ِ وتبا للاخوين رايت

Söylediğim... şeyler için de özür dilerim ve sana saygı göstermediğim için ve neden olduğum bütün aptal, küçük şeyler için...
... وآسف على الأمور التي فعلتها ... ولعدم إحترامي لك ِ ... .. وكل تلك الأمور الغبية التي قُمت ...

Ben sana çıkartma getiririm, Louise.
سوف احضر لك ِ بعض الملصقات ليزا

Ne, sana verdiğim her doları sorgulayacak mısın?
هل سوف تسألينى على كل دولار أعطية لك ِ

Teşekkürler Alice... Buraya sadece manzara için gelirim.
أوه شكراً لك ِ , أليس أنا أتي هنا فقط للمشهد

Neyse ki, biz senin adına bir nişan partisi düzenlemek için buradayız, belki bunu düzeltebiliriz.
حسن ، لحسن الحظ أننا جئنا كي نقيم لك ِ حفلة خطوبة ، لذا قد نستطيع إصلاح ذلك