Acele et, ailelerin arabayla beklediği yere gidecek. | Open Subtitles | اذهب الى منطقة الإنتظار للآباء |
Acele et, ailelerin arabayla beklediği yere gidecek. | Open Subtitles | اذهب الى منطقة الإنتظار للآباء |
Söz konusu kendi çocuklarının hayatıysa aileler oldukça mantıksız hareket edebilir. | Open Subtitles | يمكن للآباء أن يكونوا غير منطقيين تماماً عندما تكون حياة أطفالهم في خطر |
Çocukları kanser olan aileler geliyor. | Open Subtitles | إنها للآباء الذين ابنائهم مصابين بالسرطان |
Babaların tüm askeri kayıtlarına erişim sağladık. | Open Subtitles | لدينا تفويض كامل بالدخول للسجلات العسكرية للآباء |
Eğitim programlarını finanse ediyoruz velilere gerekli bilgiler veriyoruz. | Open Subtitles | وهي تتجه في الإتجاه السليم ويمكن للآباء أن يعرفوا خطورة هذه الوجبات وبهاذ تحل المشكلة |
Bu sadece birbirini seven anneler ve babalar için. | Open Subtitles | إنها للآباء والأمهات الذين يحبون بعضهم البعض |
Anne-babaların ve çocuklarının yazıları birbirine benzeyebilir özellikle birlikte çok zaman geçirmişlerse. | Open Subtitles | يمكن أن يكون للآباء و الأبناء نفس الخط خاصةً إذا قضوا وقتاً طويلاً معاً |
değişiyor ama ebeveyn olarak kaygılanacak bir şeylerimiz hep oluyor. | TED | إنها تصير مختلفة، ولكن هنالك دائمًا ما يدعو للقلق بالنسبة للآباء. |
Çekil üstümden. Bu ailelerin tatil olayı da nedir ya? | Open Subtitles | إنهض، ما الذي يحدث للآباء في الأعياد ؟ |
Bu ailelerin tatil olayı da nedir ya? Bazen bizi çok fazla seviyorlar. | Open Subtitles | إنهض، ما الذي يحدث للآباء في الأعياد ؟ |
Ya işbirliği yapar ya da onu diğer ailelerin önüne atarım. | Open Subtitles | سيتعاون أو سأقوم بتسليمه للآباء الأخرين |
Bayan Butters, ailelerin kendilerini, çocuklarının gözünden görmesinin önemli olduğunu düşünüyordu. | Open Subtitles | لقدشعرتالسيّدة(باترز)أنهمنالمهمّ .. للآباء أن يروا أنفسهم من خلال عيون أطفالهم |
Evet ama Fransa'da aileler çocuklarını istismar etmez. | Open Subtitles | نعم، ولكن في فرنسا لا يسمح للآباء باستغلال أطفالهم |
Aslında daha çok tembel aileler için. | Open Subtitles | أو للآباء الكسولين أكثر من كونها للأطفال |
aileler de gösterime davet ediliyor. | Open Subtitles | الدعوة موجهة للآباء والأمهات للعروض الأفلام |
Meçhul Babaların işine geliyor bizi öldürmek. | Open Subtitles | بالنسبة للآباء المجهولين هناك فوائد كثيرة لهم من إرهابنا |
Babaların erkek çocuklarına düşkün olması doğaldır. | Open Subtitles | فمن الطبيعي للآباء أن يكونوا قريبين من أبنائهم |
Çocuklarının işe yaramaz olduğunu düşündüğümde velilere yaptığım gibi. | Open Subtitles | إنني أفعل ذلك للآباء دائماً عندما أعتقد أن طفلهم فاشل |
Kısa bir süre için güle güle. Sadece kısa bir süreliğine. babalar için başka bir filika var. | Open Subtitles | هناك مركب آخر للآباء هذه للأمهات والأطفال |
Anne-babaların ve çocuklarının yazıları birbirine benzeyebilir özellikle birlikte çok zaman geçirmişlerse. | Open Subtitles | يمكن أن يكون للآباء و الأبناء نفس الخط خاصةً إذا قضوا وقتاً طويلاً معاً |
Bu çalışmalar da kızları okula yazdırmak için düzenlenen köy toplantılarıyla başlayıp mahalle toplantılarına, gördüğünüz üzere ebeveyn ve aileye verilen bireysel rehberliklere kadar uzanan toplu bir seferberlik sürecini içeriyor. | TED | وهذه هي في الواقع عملية التعبئة المجتمعية الخاصة بنا، تبدأ بلقاءات قروية، ولقاءات الحي، وكما نرى، إرشادات فردية للآباء وللعائلات، لنكون قادرين على إعادة الفتيات للمدرسة. |
"Bebeğinizi değiştirme yeni ebeveynler için sorun olabilir." | Open Subtitles | تغيير طفلك من الممكن أن تحديا للآباء الجدد |