Bir makinenin bu testi geçebilmesi için, tasarımcılarının kendi orijinal kodlarına dayanarak açıklayamayacakları bir çıktı üretmesi gerekiyor. | TED | يمكن للآلة اجتياز هذا الفحص إذا أنتجت خرجاً لا يمكن لمصمميها تفسيره بناءاً على الرماز الأصلي. |
Şimdi ise orijinal problemleri makinenin okuyabildiği formüllere çevirebiliyor. | TED | وهو الآن يقوم بترجمة المسائل الأصلية إلى لغة يمكن للآلة قراءتها. |
Bu makinenin azami hızı tahminen dakikada yaklaşık 220 sözcük. | Open Subtitles | أعلى سرعة للآلة أقول رقم 220 كلمة في الدقيقة |
Bu yeni makine çağının gerçekleri ve ekonomideki değişiklikler daha büyük çapta bilinir hale geliyor. | TED | الحقائق حول هذا العصر الجديد للآلة والتغيير في الاقتصاد أصبحا معروفين على نطاق واسع. |
Fiziksel olarak aşırı hasarlı bulunan bir makine de aynını yapabilir mi? | TED | هل يمكن للآلة كذلك أن تقوم بالأداء مع الأضرار المادية الشديدة؟ |
Maalesef ki Makineye olan erişimim yalnızca 24 saat, gitme vakti geldi. | Open Subtitles | للأسف أنّ صلاحيّة ولوجي للآلة يدوم لـ24 ساعة، لذا فقد حان الوقت الذهاب. |
Ya da bu makinenin bile eritemediği buz kalıplarından biri bu adam. | Open Subtitles | أو ربما يكون كقطعة الجليد التي لا يمكن للآلة إذابتها |
- Sanırım anladım. makinenin manyetik alan grafiğinde daha önce de gördüğüm şekilde eğim oluşmuş. | Open Subtitles | أعتقد أنني أفهم، المجال المغناطيسي للآلة يخرج بنمط لم أره إلا مع أداة واحدة |
Bir cinayet mahallindeyim makinenin bir olayı görüp de diğerini nasıl göremediğini merak eder bir hâlde. | Open Subtitles | في مسرح الجريمة، أتسائل كيف للآلة أن ترى أحداً ولا ترى آخر |
Bir cinayet mahallindeyim makinenin bir olayı görüp de diğerini nasıl göremediğini merak eder bir hâlde. | Open Subtitles | في مسرح الجريمة، أتسائل كيف للآلة أن ترى أحداً ولا ترى آخر |
makinenin tespit edemeyeceği kadar çabuk oluşan suçlar. | Open Subtitles | الجرائم التي تحدث بسرعة كبيرة حيث لا يُمكن للآلة كشفها. |
Bodrum katında inşa etmekte olduğu makinenin seri numarası gibi... | Open Subtitles | مثل الرقم التسلسلي للآلة التي كان يبنيها بقبو منزله |
makinenin okuyabileceği şeyler yapabileceksiniz. | TED | تريد فعل شئ يمكن للآلة قراءته. |
Daha da garibi, hatta belki de makine için işin en eğlenceli kısmı bu. | TED | هذا أكثر غرابة حتى، لكنه على الأرجح الجزء الأكثر مرحًا بالنسبة للآلة. |
makine bizi göremezse yardım da edemez. | Open Subtitles | لا يُمكن للآلة مُساعدتنا لو لمْ يكن بإمكانها رؤيتنا. |
Hatlara yerleştirilen kutular makine'nin dijital sinyallerinin bu boşluktan geçmesine yardımcı oluyor. | Open Subtitles | الصناديق الموجودة على الخطوط تسمح للإشارات الرقمية للآلة من الانتقال خلال تلك المساحة |
Bir makine hayal edemez, bakım yapmaz veya incitemez. | Open Subtitles | لا يمكن للآلة أن تتخيل، أو الرعاية، أو إنتوت. |
Yani size bırakımak istediğim asıl nokta- iyimser not makine çağının yalın gerçekleri daha netleşiyor ve meydana getirmekte olduğumuz zor ve bol ekonomiye güzel bir gidişat çizmek için onları kullanmamız konusunda tam inanca sahibim. | TED | إذن أترككم مع ملاحظة متفائلة هو أنّ حقائق العصر الجديد للآلة أصبحت واضحة، ولديّ كل الثقة بأننا سوف نستعملها لرسم مسار جيد في التحدي، الاقتصاد الوفيرة التي نحن بصدد إنشاءه. |
Hiç suratını Makineye bu kadar yaklaştıran olmamıştı. | Open Subtitles | لم نتمكن أبدًا من جعل أحدِ يضع وجهه بهذا القرب للآلة |
O küçük kapıyı itip Makineye elini sokmayı rahatsız edici bir yakınlık olarak görüyor. | Open Subtitles | يجد أن دفع ذلك الباب ومد يده للوصول للآلة شيء غير مريح |
Bu nedenle o Makineye binmek ve ileriye gitmek istiyorum. | TED | لذلك فأنا أريد أن أدخل للآلة , وأن أذهب للمستقبل . |