Bir adam nasıl oluyor da insanı durmadan hayal kırıklığına uğratabiliyor. | Open Subtitles | كيف يمكن لرجل واحد أن يكون مخيب للآمال بشكل لا نهائى؟ |
Ölümsüz olduğunda insanların nasıl değiştiklerini görmek hayal kırıklığı yaratıyor. | Open Subtitles | عندما تعييش للأبد سيكون مخيب للآمال أن ترى البشر يتغيرون |
Yanıt vermesi beklediğimden uzun sürdü. Birazcık hayal kırıklığına uğradım. | Open Subtitles | الإستجابة أبطأ مما إعتقدت ، هذا مُخيب للآمال بعض الشئ |
- Biliyorum, moral bozucu. - Becerdim sanmıştım. | Open Subtitles | أنا أعلم، هذا مخيب للآمال ظننت أنني امتعتك |
Ne kadar üzücü halbuki bir tane bulmuştum. | Open Subtitles | يا له من شئ مخيب للآمال لأننى قد وجدت واحداً |
Kar ne kadar derinse avı tespit etmek o kadar zor olur ve bu çabanın ödülü hayal kırıklığı yaratabilir. | Open Subtitles | كلما كان الثلج عميقا ، و كلما كان من الصعب الكشف عن فريسة، ومكافآت للجهد يمكن أن تكون مخيبة للآمال. |
Ben bunu hiç tecrübe etmemiştim ve, sonuç olarak, kamp gezileriyle hayal kırıklığına uğradım. | TED | ولكني لم أحظ بتجربة مماثلة، ولذلك أكون مخيبة للآمال في رحلات التخييم. |
Hükümetin tüm bu olanları yapmış olması ve bizden gizlemiş olması büyük bir hayal kırıklığı. | TED | بالنسبة لي، أعتقد أنه من المخيب للآمال فعلا أن الحكومة قد قامت سرا بكل تلك الأشياء ولم تخبرنا. |
YV: Kişisel olarak, muazzam bir heyecan ve büyük bir hayal kırıklığı görüyorum. Zira Avro Bölgesi'nde yeni bir başlangıç yapma fırsatına sahiptik. | TED | يانيس: من وجهة نظري الشخصية، كانت مثيرة للغاية، ومخيبة للآمال جدًأ. لأنه كان لدينا الفرصة لإعادة تشغيل منطقة اليورو. |
Yeni, inovatif öğretim yöntemleri aramaya başladık. Ancak bulduğumuz şey oldukça hayal kırıcıydı. | TED | لذا بدأنا بالبحث عن مبادئ جديدة، مبتكرة في التدريس، ولكن ما وجدناه كان مخيباَ للآمال تماماَ. |
Sadece ben miyim, yoksa demokrasiden biraz hayal kırıklığına uğramış başkaları da var mı? | TED | هل أنا وحدي؟ أو أن أحداً منكم أيضاً يجد الديمقراطيّة مخيبةً للآمال نوعاً ما؟ |
Eğer benim doğru kişi olduğumu düşünmüyorsanız hayal kırıklığına uğrayacağım, ama tabii dava her şeyden önce gelir. | Open Subtitles | ان كنت تعتقد بأنني غير مناسبة فذلك سيكون مخيباً للآمال قليلا بالنسبة لي و لكن المصلحة تأتي قبل كل شيء |
Bunun ne kadar moral bozucu olduğunu tahmin edebiliyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف كيف مخيبة للآمال التي يجب أن تكون. |
Güney Atlantik'den üzücü bir haber. | Open Subtitles | أوه، بعض الأخبار المخيّبة للآمال من القطب الجنوبي |
Şimdi oldukça cesaret kırıcı bir şeyi söylemeliyim. | TED | الآن، أود أن أقول شيئا واحداً سيكون تماماً مخيباً للآمال. |
Evet, ama ayrıca eleştirel açıdan da hayal kırıklığıydı. | Open Subtitles | أجل، لكنها على مستوى النقاد كانت مُخيبة للآمال. |
Bir yanda hüsran verici sonuçlarınız, diğer yanda söylentiler. | Open Subtitles | عوائدك مُخيبة للآمال من ناحية والتهديدات الإرهابية من ناحية أخرى |
GÖMÜLEN UMUTLARIN MÜKEMMEL MEZARLIĞI | Open Subtitles | "مقبرة مثالية للآمال المدفونة" |
Eminim bu gösterişli sathın altında hayal kırıklığı yaratan basit bir hile vardır. | Open Subtitles | انا متأكد انت تحت هذه الصفارات و المعدات ما هي إلا خدعة بسيطة مخيبة للآمال |
Bu çok Sinir bozucu, Çünkü ikimiz harika olurduk. | Open Subtitles | هذا مخيب للآمال لأننا نليق ببعضنا جداً |
Sizin yeteneğinizdeki birinin böyle bir şey yapması, şaşırtıcı ve hayal kırıklığına uğratıcı oldu. | Open Subtitles | بالنسبة لشخص يتمتع بقدرتك على القيام بشيء كهذا، كان أمراً مفاجئاً ومخيباً للآمال |