Her ihtimale karşı ikisinden biri benimle uğraşır diye. | Open Subtitles | فقط للأحتياط إذا ما حاول أياً منهم العبث معي. |
Her ihtimale karşı diş macununa gizlice antibiyotik koyuyorum. | Open Subtitles | سأضع مضادات حيوية في معجون أسنانه للأحتياط فحسب |
Crystal haklı. Her ihtimale karşı operasyonu kontrol altında tutmalıyız. | Open Subtitles | (كريستال) على حق، يجب أن نُبقي السيطرة على العملية للأحتياط. |
Hastalarına Ne olur sana bişey olursa | Open Subtitles | للأحتياط حتى تستخدمى دبابيسك لتجميع أشلاءه |
Bir dahaki sefere et lütfen, Ne olur ne olmaz. | Open Subtitles | حسناً, انتبهي في المرة القادمة, فقط للأحتياط |
Her ihtimale karşı son iki kurşunu bize saklayacağım. | Open Subtitles | للأحتياط فقط سأدخر آخر أثنتين لنا. |
Her ihtimale karşı, sizinle geleceğim. | Open Subtitles | سوف أذهب معكي، فقط للأحتياط. |
Her ihtimale karşı polisleri burada bekleteceğim. | Open Subtitles | سأضع شرطين هنا للأحتياط |
Eşyalarını koliye koydum, Ne olur ne olmaz diye pire ilacı da attım. | Open Subtitles | لقد حزمتُ أغراضك ووضعتُ قنبلة برغوث للأحتياط. |
Ne olur ne olmaz, benim de seveceğim bir şey seç. | Open Subtitles | اجعليها تكون شيىء احبة للأحتياط فقط |
Ben gidip Ne olur ne olmaz diye bir tane daha mısır alacağım. | Open Subtitles | أحضر كيس آخر من الفوشار للأحتياط |