Aslında, mübalağa mı olur bilmem ama, eğer kıskançlık olmasaydı, edebiyat olur muydu ki? | TED | في الواقع، لا أدري إن كان في الأمر مبالغة لكن إن لم يكن هناك شعور الغيرة، فهل سيكون للأدب وجود؟ |
İlk ziyaretinizde sizinle alay etmiştim ama işin aslı, bir edebiyat aşığı olarak, genç ve ateşli birinin ilk yazısı olarak çok beğenmiştim. | Open Subtitles | وقد سخرت منك حين حدثتني عنها أول مرة ولكني في الحقيقة كمحبٍّ للأدب, يعجبني تلك المقالات المدججة بوجهات النظر الشبابية |
Çünkü onu edebiyat üstadı yapan şeyle bizi terketmesine neden olan şey aynı. | Open Subtitles | كان الاله العظيم للأدب هو الذي جعله يتركنا |
Her zaman "Tarafsız okuyucu edebiyata en büyük armağandır" ve "Okumak en kutsal meslektir" falan derdi. | Open Subtitles | هي كانت دائما تقول مثلا القارئ غير المتحيز" "هو اعظم هبة للأدب "و " القراءة هي اعظم عمل وما الى ذلك |
Ve Dooley, Medora lisesi öğrencilerinin edebiyata olan sevgilerini diri tutmayı kendisine görev edinmişti. | Open Subtitles | "وجعل (دولي) من واجبه أن يحرص على أن يحافظ طلاّب ثانوية (ميدورا)" -على حبّهم للأدب" " |
Bu klasik bir edebiyat kitabından alıntıydı... | Open Subtitles | .لقد كان هذا في الكتاب المدرسي للأدب الياباني التقليدي |
Masandaki Londra edebiyat Fuarından aldığın saygın ödül tarafından aklım başımdan alındı. | Open Subtitles | لقد تشتت إنتباهي بهذه الجائزة المرموقة من مهرجان لندن للأدب الموضوعة على مكتبك |
Eskiden edebiyat profesörüydü, ama bırakmak zorunda kaldı. | Open Subtitles | أولاً هي كانت أستاذة للأدب لكنها اضطرت الى التخلي عنه |
Pierre Garaud, Sorbonne'da edebiyat profesörü. Rönesans dönemi uzmanı. | Open Subtitles | -بيير غاردو يعمل بروفيسوراً للأدب في سوربون. |
Çünkü ciddi edebiyat kitapların çok iyi! | Open Subtitles | لأن كتاباتك للأدب الجاد أفضل بكثير |
Karşılaştırmalı edebiyat diplomamı almak için tek yol buydu. | Open Subtitles | وأنهى دراستى للأدب |
Biliyor musun James, öğrencilerin edebiyat konusunda tutkulu olduğu pek de uzak olmayan zamanlar vardı. | Open Subtitles | (أتعرف ) يا (جيمس) كان هناك وقت ليس منذ زمن بعيد كان فيه الطلبة متحمسين للأدب |
Hâlâ öyleyim efendim, edebiyat öğretmeniyim. | Open Subtitles | -وما زلت يا سيّدي، معلم للأدب الإنجليزي |
O gün, 10 Aralık 1996'da, bay Sabahın Dördü Faron Young Tennessee Nashville'de hayata gözlerini yumarken, bayan Sabahın Dördü -- ya da en azından onlardan biri -- Wislawa Szymborska İsveç Stockholm'da Nobel edebiyat ödülünü alıyordu. | TED | وفي ذلك اليوم بالذات، 10 ديسمبر 1996 في حين كان السيد الرابعة صباحا، فارون يونغ ،كان ينازع في ناشفيل بولاية تنيسي، السيدة الرابعة صباحا -- أو واحد منهم على أي حال -- ويسلاوا سزيمبروسكا كانت في ستوكهولم في السويد، تستلم جائزة نوبل للأدب. |
NobeI edebiyat ÖdüIü. | Open Subtitles | جائزة (نوبل) للأدب |
edebiyata olan tutkum kalabilir mi? | Open Subtitles | هل لي أن أحتفظ بحبي للأدب ؟ |