ormana doğru ilerliyoruz, kurtarılmak için orda saklanıcaz | Open Subtitles | مثل الباقين فى المدينه الجديده قرننا الذهاب للأدغال و محاوله النجاه |
Karşı tarafa geçince, bekleme. ormana doğru koş, tamam mı? Hadi, git! | Open Subtitles | عندما تصل للجانب الأخر لا تنتظر، إهرب للأدغال فحسب، إتفقنا؟ |
Ama aileminde paranormal psikopat olabilecek biriyle de ormana gitmesine izin veremem ve iki yerde de aynı anda olamam. | Open Subtitles | لكن لا يمكنني إرسال عائلتي للأدغال مع شخص مختل عقليًا لديه قوى خارقة ولا يمكن أن أكون بمكانين في نفس الوقت |
Benim bir fikrim var! Hadi ormanın doğusuna doğru uçalım. | Open Subtitles | لدي فكرة , لنذهب إلى الجانب الشرقي للأدغال |
Sonra Blair kasabasından kötü çocuklar geldi, ormanın içinden sessizce geçip onun yaşayıp yaşamadığını kontrol edeceklerdi, geldiklerinde hala yaşıyordu, sonra çocuklar köpeklerini serbest bıraktılar, köpekler ona saldırdı ve parçaladılar, heryer kan olmuştu, sonra ellerini onun kanına bulayıp, vücuduna sürdüler, | Open Subtitles | والأولاد الصغار السيئون من قرية بلاير يتسللون للأدغال ليعرفوا اذا ما كانت على قيد الحياه و... |
Böyle benimle dolaşman iyi değil. Sen ormana aitsin. | Open Subtitles | هذا ليس أمراً جيداً أنت تنتمي للأدغال |
ormana girmeliyiz -Çok kan kaybetti | Open Subtitles | يجب ان نذهب للأدغال - لقد فقد الكثير من الدماء - |
Lütfen beni ormana gönderme. | Open Subtitles | رجاء لا ترسلني للأدغال |
Luca'yla senin, yabancı birisiyle ormana gitmenize izin vereceğimi mi sanıyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقدين أنني سأسمح لكما أنتِ و(لوكا) أن تذهبا للأدغال |
Peter'ın gizli bir operasyonda olup, bizi ormana kadar götürmesi ve orada öldürebilmesi. | Open Subtitles | أن (بيتر) عميل سري يقودنا للأدغال ويقتلنا. |
Locke mu? Bir çocuğun peşinden ormana daldı. | Open Subtitles | لقد ركض للأدغال خلف طفل ما) . |
Bir boz ayı vardı ki ormanın tek kralıydı. Ben. | Open Subtitles | ملك واحد للأدغال أنا |