Hız ve büyük boyutun birleşimi çatalkuyrukluyu obur bir balık sürüsü avcısı yapar. | Open Subtitles | هذا المزيج من السرعة و الضخامة يجعل من الحوت الأحدب صياداً شرها للأسماك. |
Örneğin mikroplar, skalada, yüksek kalite balık unu için harika alternatifler olabilir. | TED | الميكروبات مثلاً يمكن أن تكون بديلاً عالي الجودة كوجبة للأسماك على نظاق واسع. |
Bu, Tsukiji balık Pazarı'ndaki günlük mezat, birkaç sene önce çekmiştim. | TED | وهذا هو المزاد اليومي في سوق تسوكيجي للأسماك التي قمت بتصويرها قبل عامين. |
Su altında balıklar ve ıstakozlar için de durum farklı değil. | TED | كما أنها تعمل بشكل جيد تحت الماء للأسماك الذهبية والكركند. |
Eğer böyle bir ölüm bizde olsaydı... katili bir kazığa bağlar, vücudunu balıklara yem ederdik. | Open Subtitles | لو حدثت الوفاة عندنا .. سنربط القاتل على وتد و سنجعل جسده طعاماً للأسماك. |
Çünkü Katolik bir topluluktu ve balığa ihtiyaçları vardı. | TED | لأنه كان مجتمع كاثوليكي، يحتاج للأسماك. |
Budist tapınağı ya da Akvaryum gibi bir yerde etmelisin. | Open Subtitles | عليكَ تجربة مكان ما مثل معبد بوذيّ أو حديقة للأسماك |
Balıkların hafızası 3 saniyelik olduğuna göre, sence... | Open Subtitles | ..بما أن للأسماك الذهبية ذاكرة تمتد لـ 3 ثواني فقط أتظن |
Önemli biçimde balık sosyal çevresinin birinden diğerlerine bilgiyi yayarak yapmış olduğu milyonlarcamızı doyuran ve küresel ekonomiyi ayakta tutan bütün bu mercan resifini etkileyen bu hareketleri sayesindedir. | TED | لذلك بشكل ملحوظ، الشبكات الاجتماعية للأسماك تسمح لأفعال واحد لنشرها إلى كثيرين ويمكن أن تؤثر على الشعاب المرجانية بأكملها، التي تغذي الملايين منا ودعم الاقتصاد العالمي لكل واحد منا. |
balık türleri için, en kuvvetli afrodizyaktır. | Open Subtitles | مثير الشهوة الجنسية القوي المعروف للأسماك |
Donmuş köpekbalığı leşleri Miami'deki balık marketine doğru yoldalar. | Open Subtitles | جوف أسماك قرش مجمدة في طريقها إلى سوق ميامي للأسماك |
Sence bir tane mi balık akvaryumumuz var? | Open Subtitles | هذا ماء. أتظنُ بأنّنا لدينا حوض للأسماك وحسب؟ |
Peki. Yolcularınızdan biri denizin dibinde balık yemi oldu. | Open Subtitles | نعم، حسناً، أحد ضيوفك أنتهى به الأمر كغذاء للأسماك |
Çok garip. Hiç balık kokusu yok. Hiç! | Open Subtitles | هذا غريب,لا توجد رائحة كريه للأسماك لا شي |
İnsanlar için sağlıklı, balıklar için sağlıklı, gezegen için sağlıklı. | TED | صحية للناس صحية للأسماك وصحية للكوكب أيضاً |
Vahşi balıklar, 7 milyar insanın onları yediği hızda üreyemiyorlar. | TED | ببساطة، لا يمكن للأسماك البرية أن تتكاثر بنفس المعدل الذي يمكن ل7 مليار نسمة أكلهم. |
Nitekim bu nesne yerli bir çiftlik, balıklar ve yeşillik için. | TED | بالتأكيد، هذا الكائن عباره عن مزرعه محليه، للأسماك والنباتات. |
Şu an ikinizde öylesiniz, sandalyelere bağlı, balıklara yem olmak üzere. | Open Subtitles | و لكن مع هذا، كلاكما مقيدان إلى كرسي وعلى وشك أن تصبحا وجبة للأسماك |
Çünkü kaybetmiş olsaydın seni okyanusun ortasına götürüp balıklara yem yapardım. | Open Subtitles | لأنك إذا كنت قد فقدته، كنت قد أخذتك إلى وسط المحيط و جعلتك طعاماُ للأسماك. |
Bu enstitüde kesilemeyen balıklara takılan bir nakil etiketidir. | Open Subtitles | هذه علامة نقل للأسماك الذين لا يستطيعون دخول المعهد. |
Ama ağdan kaçmaya çalışan balığa ne olur bilirsin. | Open Subtitles | لكنك تعرف ما يحدث للأسماك الصغيرة المتمردة التي تتملص من الشبكة |
Bir sonraki kullanıcı grup Milli Akvaryum'daki yunuslar. | TED | المستخدم التالي هي الدلافين بالحوض الوطني للأسماك. |
Akciğerin evrimleşmesinin sebebinin ilk Balıkların, ki bunların çoğu ılık, durgun ve az oksijenli sularda yaşıyordu, üstlerindeki bol oksijenli havadan yararlanma ihtiyacı olduğu düşünülüyor. | TED | يعتقد أن الرئة قد تطورت كبنية تسمح للأسماك الأولى، حيث عاش أغلبها في مياه حاره وراكده تحتوي على القليل من الأكسجين، لكي تستغل الأكسجين الوفير الموجود في الهواء. |
Bu balıkları avlamak '80 lere kadar çok yaygın idi. | TED | مصايد كبيرة للأسماك كانت تدور حولها إلى غاية الثمانينيات. |
Geçmişte, kimyasalların aşırı kullanımı, virüs ve hastalıkların yabani popülasyona aktarımı, ekosistem tahribatı ve kirlilik, kaçan balığın yabani soylarla karışması, genel itibariyle genetik havuzunun değişimi ve tabii ki demin bahsettiğimiz gibi sürdürülemez yem içeriği. | TED | فتجد الاستخدام المفرط للمواد الكيميائية توجد أمراض وفيروسات انتقلت للأسماك البرية وتدمير وتلوث النظام البيئي وتزاوج أسماك هاربة من المزرعة مع أخرى في البرية ما يؤدي إلى تغير الخريطة الجينية لها وبالطبع يوجد كما ذكرت سابقاً مكونات التغذية الغير مستدامة. |