O zamanlar TV'de, çocuklar için bir haber programı izliyordum ve o dönem uzay keşifleri dönemiydi, | TED | تعودت أن أشاهد برنامجًا للأطفال في ذلك الوقت. وكانت تلك فترة إكتشاف الفضاء. |
Hayatlarının sonuna gelmiş çocuklar için yoğun bakım servisinden daha iyi yerler mutlaka olmalı diye düşündüm. | TED | فكرتُ بالتأكيد، أنه يوجد هناك مكان أفضل من وحدة الرعاية المكثفة في المشفى للأطفال في نهاية حياتهم. |
Geçenlerde çocuklar için kreş yaptırdılar şirkete. | Open Subtitles | مؤخرا حولت للعمل النهاري مكان للأطفال في الشركة |
Darfur'daki çocuklara para toplaman umrumda değil istek reddedildi. | Open Subtitles | لا أهتمّ إذا كنت ترفع المال للأطفال في دارفور، الطلب ملغي. |
Rio'daki çocuklara kaynak yaratmak için aylardır uğraşıyorduk. | Open Subtitles | أضعنا عدة شهور لجمع التبرعات للأطفال في ريو |
Saat 10'da çocuklara dans eğitimi vereceğim. | Open Subtitles | لدي لاستضافة فئة الرقص للأطفال في 10. |
İlk hikâye, Johns Hopkins Hastanesi'ndeki çocuk psikiyatristi olan Leo Kanner ile başlıyor. | TED | تبدأ القصة الأولى مع طبيب نفسي للأطفال في مستشفى جون هوبكنز إسمه ليو كانر. |
Kanser koğuşundaki çocuklar için bir kaç kostüm yaptım bile. | Open Subtitles | لقد صنعت بعضا من الأزياء للأطفال في جناح السرطان |
Evlerin niye çocuklar için güvenli olduğunu açıklar. | Open Subtitles | حسنا ذلك يفسر سبب وجود تحصينات للأطفال في منازلهم |
Onu kurtarmayı umduğum Criterion Caddesindeki yetimhanede kalan çocuklar için oyun sahnelerdi. | Open Subtitles | كانت تعزف للأطفال في الميتم الموجود في شارع كريتريون,منه أملت أن أصل إليها |
Anne ve baba için öne bir stereo sistem, ve belki arkaya çocuklar için küçük bir DVD player ve ebeveynler onların rap müziğinden veya başka bir şeyinden rahatsız olmayacaklar. | TED | هناك نظام ستريو في والأمام للأم والأب وربما هناك قارئ أقراص رقمية للأطفال في الخلف والآباء لا يريدون أن ينشغلوا بذلك بموسيقى الراب أو أي شيء آخر |
Barda artık çocuklar için kitap veriyorlar. | Open Subtitles | انهم الآن يوزعون الكتب للأطفال في البار |
Bu eyalette çocuklar için kullanımı yasal olsa da, benden seni nefes nefese bırakabilecek hatta boğazında delik bile açabilecek seviyede nikotin geçiren bir cihaz istiyorsun. | Open Subtitles | بالرغم من ذلك فبيعها قانوني للأطفال في هذه الولاية أنت تطلب جهاز توصيل نيكوتين والذي من المحتمل أن يجعلك تتنفس عبر ثقب في رقبتك |
Zenginken, 10000 çift Crocs'u Afrika'daki çocuklara yollamıştım. | Open Subtitles | أنا التي جلبتُ التماسيح المجنونة لـ أمريكا. لمّا كنتُ غنيّة، رسلتُ 000ر10 زوجًا من التّماسيح للأطفال في (أفريقيا). |
Angela'ya çıplak ellerinle bir ev yaparken aynı anda, Küba'daki çocuklara ilaç kaçırmışsın ve bir öksüzler yurdunu destekliyorsun. | Open Subtitles | بينما في الوقت نفسه تُهرّب الدواء للأطفال في (كوبا)... وتدعم دار للأيتام -أنت قديس. |
Fransa Ain'da çocuklara hizmet veren merkezdeki on hemşire tutuklanmış. | Open Subtitles | مركز صغير للأطفال في ( آسيوكس ) 0 في مقاطعة ( آين ) في فرنسا |
Bizim yaptığımız şey Formula 1'de sezonun her iki haftası çalıştırdığımız veri sistemini alıp Birmingham Çocuk Hastanesi'ndeki bilgisayarlara kurmak. | TED | وبالتالي فما قمنا به هو أننا أخذنا نظام البيانات الذي نقوم بتشغيله كل أسبوعين سنويا في فورملا 1 وقمنا بتثبيته علي حاسوبات مستشفي للأطفال في برمنغهام. |