Bahse varım masasında lanetli bir biblo var ve onu Kağıt ağırlığı olarak kullanıyor. | Open Subtitles | اراهن على ان لديها شيء شيطاني على طاولتها تستخدمه كمثبيت للأوراق |
Evet! Primatec Kağıt'ta bölge satış müdürüydü | Open Subtitles | كان رئيس المبيعات المحلي لـ"برايمتيك" للأوراق |
Merhaba ben Dunder Mifflin Kağıt şirketinden Dwight Schrute. | Open Subtitles | آلو، هذا "دوايت شروت" من شركة "دندر مفلن" للأوراق |
Belki sanal bir tür evrak izi aracılığıyla veya başkasıyla konumu tespit edebiliriz. | Open Subtitles | ربما أمكننا تعقب الموقع المنشود عبر خط سير تخيلي للأوراق |
Cenazeyi durdurun! Quagmire gerçekten ölü değil. | Open Subtitles | ليس طبقاً للأوراق أمامي |
Teldar Kağıt şu anda yoksul bir Güney Amerika ülkesi gibi silah zoruyla alınıp satılıyor. | Open Subtitles | تيلدر) للأوراق المالية الآن) تفرض سيطرتهـا بالكامل |
Teldar Kağıt'ın, Bay Cromwell, Teldar Kağıt'ın otuz üç farklı başkan yardımcısı var. | Open Subtitles | (تيلدر) للأوراق المالية، سيّد (كرومويل) تيلدر) للأوراق المالية لديهـا 33) ، نائب لرؤسـاء مختلفين |
Görünüşe bakılırsa Jackson Steiner'dan biri bir kıyı bankası hesabı için büyük miktarda Teldar Kağıt hissesi alıyor. | Open Subtitles | الرجل التـابع لـ (جاكسون ستاينم) يشتري قطع كبيرة من (تيلدر) للأوراق المالية لحساب الغير |
Teldar Kağıt'a bak... ama benden duymuş olma. | Open Subtitles | ، تَحقّق من (تيلدر) للأوراق المالية لكن لا تستشهد بي |
Teldar Kağıt fakir bir Güney Amerika ülkesi gibi satın alındı. | Open Subtitles | تيلدر) للأوراق المالية الآن) تفرض سيطرتهـا بالكامل وكـأن بعض فقراء البلاد الأمريكية الجنوبية يتبوّلون بلا حرج |
Jackson Steinem'da bir adam... yurtdışı bir hesaptan büyük miktarlarda Teldar Kağıt alıyor. | Open Subtitles | الرجل التـابع لـ (جاكسون ستاينم) يشتري قطع كبيرة من (تيلدر) للأوراق المالية لحساب الغير |
Kağıt üzerinde hala evliyiz. | Open Subtitles | ,كنا و لا زلنا طبقاً للأوراق |
Primatech Kağıt şirketi, Odessa, Teksas. | Open Subtitles | , باريمتيك" للأوراق" (أوديسا) , (تكساس) (تكساس) |
- O... - Jan Kağıt işinden anlıor. | Open Subtitles | هي هي تعرف للأوراق فقط |
Affedersin; ama o Kağıt için zaten. | Open Subtitles | المعذرة ، إنه للأوراق |
Ve bir Kağıt baskı. | Open Subtitles | وكذلك ثقلاً للأوراق. |
Clare'ın sadece Kağıt işlerini halletmesi gerek. | Open Subtitles | نحن مستعدون نحتاج للأوراق |
General Onoda ilgili evrak işlerini acilen tamamlamamızı istedi efendim. | Open Subtitles | الجنرال (أونادا) طلب تجهيزنا للأوراق المطلوبة في الحال، وزير التجارة. |
Niobe'nin evrak kovalamacası iki gün sürüyor ama ekip nihayet avcıların kampına gitmek için izin alıyor. | Open Subtitles | استغرقت مطاردة (نايوبي) للأوراق يومين، لكن أخيراً سُمح للفريق استهلال رحلته إلى مخيم الصيادين |
Cenazeyi durdurun! Quagmire gerçekten ölü değil. | Open Subtitles | ليس طبقاً للأوراق أمامي |