"للأَكْل" - Translation from Arabic to Turkish

• yiyecek
• yemeğe
• yemek için

Sam, şu çocuklara söyle de yiyecek bir şeyler alsınlar.
سام، اخبرُ أولئك الأطفالِ للحُصُول على الشيءِ للأَكْل

yiyecek bir şeyler alacağım, sen de ister misin?
سَأَحْصلُ على الشيءِ للأَكْل. أردْ أيّ شئَ؟

yiyecek bol ama yiyeceğe ulaşmak bir parça rahatsız olabilir.
هناك الكثير للأَكْل لكن كيفية الوصول إليه يُمكنُ أَنْ تكُونَ مُزعجة إلى حدٍّ ما.

Gerçekten de kenara çekip 10 dakikamızı yemeğe ayırmalıyız.
تَعْرفُ، أنا حقاً أُفكّرُه سَيَسْحبُ يساوي هو لإنتهى وفقط وارد عشْرة دقائقِ للأَكْل.

Bu karayolu üzerinde yemek için daha iyi... ..bir yer bulacağımızı sanmıyorum.
تَعْرفُ، نحن لا نَذْهبُ لإيجاد أيّ شئِ حَسّنْ أوضاع للأَكْل على هذا الطريق السريعِ.

Bir futbol maçından sonra, yiyecek bir şeyler alıyorduk.
كُنّا نَحْصلُ على شيءِ للأَكْل بعد مباراة كرةِ القدم

yiyecek birşeyler almak için bir yer arıyorsanız bu yönde hiçbir şey yok.
نحن نَبْحثُ عن مكان للحُصُول على الشيءِ للأَكْل. هناك لا شيء في ذلك الإتّجاهِ، لَكنِّي يُمْكِنُ أَنْ شوّفْك مكان جيد جداً ذلك طريقِ.

Geri döndüğünde yiyecek bir şeyler hazırlarım.
عندما تَرْجعين ساُحضر شيءَ للأَكْل

Böylece ailelerinin akşama yiyecek bir kase pilavları olacak!
لكي عائلتهم يُمكنُ أَنْ تَأخُذَ a طاسة الرزِّ للأَكْل اللّيلة!

İşten çaldım, yiyecek bir şey olmaz diye saklıyordum.
في حالة أاني لم اجد شيئا للأَكْل ماذا؟

yiyecek hiçbirşeyim yok.
لا شيء للأَكْل.

- Ama sana yiyecek bir şey almıştım.
- لَكنِّي حَصلتُ عليك شيءَ للأَكْل.

Sana yiyecek bir şey buldum.
وَجدتُك شيءَ للأَكْل.

- Peki. Başlamadan önce yiyecek bir şey veya kola almak ister misin?
الآن تُريدُ a صودا أَو شيء للأَكْل

-Yemek yiyecek bir yer arıyoruz.
- بَحْث عن a مكان للأَكْل.

-Bana yiyecek bir şey yapın!
إجعلْني somethin ' للأَكْل!

Bana yiyecek bir şey hazırla!
إجعلْني somethin ' للأَكْل!

Hadi bir şeyler yemeğe gidelim.
دعنا نَحْصلُ على الشيءِ للأَكْل.

Bugün işten sonra benimle yemeğe çıkar mısın merak ediyorum.
مرحباً. Um، أنا كُنْتُ أَتسائلُ إذا تُريدُ للخُرُوج للأَكْل اللّيلة بعد العملِ.

-Mantonuzu giyin, yemeğe çıkıyoruz.
نحن نَخْرجُ للأَكْل. Yippee!

Peçeteyi boynuna asacaksın ve yemek için kaşık kullanacaksın.
انت سَتستعمليُ هذا المنديلِ على الرقبة واستعمال الملعقة للأَكْل

Neden yemek için buraya geldiğini anlayabiliyorum.
واو يُمْكِنُني أن أرى بأَنْك تخرج هنا للأَكْل.