Çin polisi tarafından yakalandım zaman bir gün bu korkunç kabusum gerçeğe döndü ve sorgulama için karakola getirildim. | TED | وفي أحد الأيام، تحقق أسوأ مخاوفي، حين ألقت الشرطة الصينية القبض عليّ وأحالتني لمركز الشرطة للإستجواب |
Aileyi sorgulama için aldılar. | Open Subtitles | هم سيذيعونهم. الأباء يحتجزون للإستجواب الآخر. |
Max'ı sorguya çektiğim zaman kanıtlanmış olacak. | Open Subtitles | قريبا لكي يثبت كقريبا بينما أحصل على ماكس في للإستجواب. |
Bu benim numaram, belki bizi... sorgulamak istersiniz. | Open Subtitles | هذا رقمي ان كنتم في حاجة الينا للإستجواب شكرا لكن سيداتي |
sorgu için benimle gel. | Open Subtitles | التدخل في عمل مسؤول شرطة تعال معي للإستجواب |
Sadece sorgulanmak için aranıyorsun, ama bu tam kapsamlı bir ava dönüşebilir. | Open Subtitles | انت مطلوب الان للإستجواب ولكن هذه ستكون مطارده |
sorgulama için çağırılma. Bu gerçekten kolay yazılır. | Open Subtitles | أستدعى للإستجواب أنا أستطيع التأليف بسهوله |
Sınırsız sorgulama için Harris Kampı'na götürülsün. | Open Subtitles | حوّل لتخييم هاريس للإستجواب الغير مقيّد. |
Sen yokken Will Tippin'in sınırsız sorgulama için Harris Kampı'na götürülmesi emredilmişti. | Open Subtitles | بينما أنت كنت بعيدا، ستيبين طلب لتخييم هاريس للإستجواب الغير مقيّد. |
Sahada yeterince çalışırsanız, ...sorgulama için zorluk çıkaracak olanları fark edersiniz. | Open Subtitles | أن تعمل في هذا المجال لمدة طويلة كافية فسوف تعرف الأهداف الصعبة للإستجواب |
Görünüşe göre sorgulama için bizimle gelmeniz gerekecek Bay Randol. | Open Subtitles | يبدو أنه ستوجب علينا أن نأخذ للمركز للإستجواب سيد "راندول" |
Şüpheli davranan herkes hemen sorguya alınacak. | Open Subtitles | أي شخص يتصرف بشكل مريب يجب أن يعتقل ويحضر فوراً للإستجواب |
Aslında bu çok iyi bir sorguya karşı direnç yöntemidir, ...tabii, ağzını birkaç hafta kapalı tutabiliyorsan. | Open Subtitles | أتعرفين إنه أسلوب عظيم مضاد للإستجواب طالما ستبقينه لعدة أسابيع |
Kaçmaya çalıştı ama yakaladık. Şimdi sorguya alıyoruz. Aferin. | Open Subtitles | حاول الهرب ، ولكننا أمسكنا به سنأخذه الآن للإستجواب |
Efendim, savaş başlığının izini bulmaya çalıştığımız süreç içerisinde, sorgulamak üzere önemli bir şüpheliyi ele geçirdik. | Open Subtitles | سيدي أثناء عملية تعقب هذا الصاروخ المفقود أتينا بمتهم رئيسي في الأمر للإستجواب |
Bak, eğer Kimber'ın sağ olduğuna dair en ufak bir ihtimal varsa ve Quentin herhangi bir şey biliyorsa, onu sorgulamak için içeri almalısınız. | Open Subtitles | النظرة، إذا هناك مستوي فرصة طفيفة التي كامبر حيّ ويَعْرفُ كوينتن أيّ شئ حوله، أنت يَجِبُ أَنْ تَجْلبَه في للإستجواب. |
Bir keresinde polis beni sorgu için alıp götürmüştü ancak daha sonra kimse için bir tehdit unsuru oluşturmadığım için serbest bıraktılar özellikle de kendime karşı tehdit içermediğim için. | Open Subtitles | أخذتني الشرطة ذات مرة للإستجواب ولكن أطلقوا سراحي عندما قرروا أني لا أشكّل تهديداً إلى أي أحد غير نفسي |
Herifi sorgu için içeri aldırmalıymışım. | Open Subtitles | كنت اعرف اني يجب ان آخذه للإستجواب |
Belli değil ama şu anda sorgulanmak için buraya getiriliyor. | Open Subtitles | غير واضح، لكن الشرطة تجلبها للإستجواب الآن. |
Bu iki kişi sorgulanmak için isteniyor. Başka bir şey değil. | Open Subtitles | هؤلاء الشخصان مطلوبان للإستجواب لاأكثر |
Sizi merkeze götürmek istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أريد أن أقبض عليك للإستجواب |
Sıradan bir adam, yani öyle biri varsa evine gidiyor ve polis gelip onu Sorgulamaya götürüyor. | Open Subtitles | رجل عادي، إذا هناك واحد يمشي للبيت والشرطة تختاره للإستجواب |