Bu strateji değil yalvarma bunun için de seni denetlemek zorunda kalacağım. | Open Subtitles | انها ليست استراتيجية، انها صلاة, وهذا هو السبب اني مضطر للإشراف عليكي. |
Bu strateji değil yalvarma bunun için de seni denetlemek zorunda kalacağım. | Open Subtitles | انها ليست استراتيجية، انها صلاة, وهذا هو السبب اني مضطر للإشراف عليكي. |
Operasyonu yönetmek üzere onu bir S.E.A.L timiyle size göndereceğiz. | Open Subtitles | سوف ينتقل لكم هو وفريقاً من البحرية للإشراف على العملية |
Dr. Ogden Baltimore'ye bir karaciğer transferini yönetmek için gitti. | Open Subtitles | اضطر الطبيب أودجن للإشراف على عملية نقل أحد المقيمين إلى مدينة بالتيمور لن يعود حتى الصباح |
Bu nedenledir ki son yirmi yıldaki hesaplarınızın üzerinden geçilecek, denetleme görevini verdiğimiz şahıs ise Giulia Farnese Hanım. | Open Subtitles | إذن أنت لدينا سنرى خلال هذين العقدين الماضيين في حسابك مع واحدة خصصناها للإشراف على هذا |
Sonra bir gün, GUB onu projeden alıp tasarımlarımı denetlemesi için yeni bir çalışma grubu oluşturdu. | Open Subtitles | ثم ، فى يوم ما ، قام البنك بإزالته من المشروع وكونوا لجنة عمل جديدة للإشراف على تصاميمى. |
Hayır, iki ay sonraki gönüllü emekliliğinize kadar geçiş sürecini denetlemeye geldim. | Open Subtitles | كلاّ يا سيّدتي، أنا هنا للإشراف على المرحلة الانتقالية التي تؤدي إلى تقاعدكِ الطوعي في غضون شهرين |
Denetlenmeye ihtiyacim yok. | Open Subtitles | لا أحتاجُ للإشراف عليّ |
Kerkük ile Ceyhan arasındaki 960 km'lik boru hattını denetleyecek birine ihtiyacınız var. | Open Subtitles | يلزمكم أحدهم للإشراف على تشييد 600 ميل من الأنابيب و نقل فريق بين الميناء ومنطقة كركوك |
Evet, Tanrı'ya şükür ki sen, öpüşmelerini denetlemek için buradasın. | Open Subtitles | نعم، الحمد لله على وجودك هنا للإشراف على القبلة. |
Alıcılarım bekliyor. Müzayedeyi denetlemek için bizzat kendim geldim. | Open Subtitles | لديّ مشترين بالإنتظار أتيتُ إلى هنا شخصيّاً للإشراف على المزاد |
Bu federal görevi denetlemek üzere görevlendirilen bir federal ajan olarak ben de bu sandalyeden gözlerim kapalı şekilde izleyip güneşin altında buzlu kahvemin tadını çıkartacağım. | Open Subtitles | و كعميل فدرالي مكلف للإشراف على هذه الوظيفة الفدرالية سوف ألاحظ من هذا الكرسي |
Ben bir kümes hayvanları uzmanıyım, yani denetlemek için buradayım. | Open Subtitles | أنا متخصص دواجن و أنا هنا للإشراف |
Buraya, Polis Şefi seçimini denetlemek için gelmiş bulunmaktayım. | Open Subtitles | جئت إلى هنا... للإشراف على إنتخابات قائد الشرطة المقبل. |
Ve böyle büyük çaplı bir dümende o lider işleri yönetmek için buralarda bir yerdedir. | Open Subtitles | وإجراء خُدعة على هذا النطاق، فإنّ القائد سيكون هنا للإشراف. |
Ama bazen o Müslüman, transferleri yönetmek için Japonla birlikte gelir. | Open Subtitles | لكن في بعض الأحيان، هذا المسلم يأتي مع اليابانيين للإشراف على عمليات النقل، |
Öte yandan Morbius, yapay olarak artan zekasıyla bütün insanlık adına bu gücü tek başına yönetmek için ideal. | Open Subtitles | فيما "موربس" بقدراته الذهنية الموسعة هو الشخص الأمثل للإشراف على هذه القوة لمصلحة الجنس البشري |
İlan panosu denetleme birimi. | Open Subtitles | مكتب للإشراف على لوحات الإعلانات |
Sadece denetleme maksadıyla buradayım. | Open Subtitles | أنا هنا للإشراف فقط |
Para işlemlerini denetlemesi için orada bir adama ihtiyacım var. | Open Subtitles | أنا سنحتاج رجل على بقعة للإشراف على عمليات المال. |
Soruşturmayı denetlemesi için bir dış makamın varlığı sağlamak hem tedbirli hem de gerekli bir adım olacaktır. | Open Subtitles | و احضار وكالة خارجية للإشراف على التحقيق في خطوه نشعر انها ضرورية وحكيمة |
Thomas Küba'ya, Amerikan üssündeki yeni radarın takılmasını denetlemeye gelmişti. | Open Subtitles | كان (طوماس) في (كوبا) للإشراف على تركيب رادار جديد في القاعدة الأمريكية. |
Denetlenmeye ihtiyacım yok. | Open Subtitles | لست بحاجة للإشراف. |
Metropolis'ten durumunu denetleyecek, uzmanlar getirteceğim. | Open Subtitles | سأرسل بطلب أخصائيين من (متروبوليس) للإشراف على حالتك |
Ah, bu arada, sen yokken yarınki tertibin idaresi için seni seçtik. | Open Subtitles | . بالمناسبة ، في غيابك رشحناك للإشراف على صناعة أدوات الترفيه غدا |