Dalıp gitmeden önce ateş etmek için yeteri kadar yaklaşmalıyız. | Open Subtitles | ربما نقترب أكثر للإطلاق قبل أن يغوص للأسفل |
"Birisi ateş ediyor da olamaz." dedim. | Open Subtitles | كُنت أعتقد أن من المستحيل أن يكون شخصًا مؤهلًا للإطلاق |
Bir numaralı tüp hazır. Yüzey Ateşe hazır. | Open Subtitles | تم تعويم الأنبوب رقم واحد إستعد للإطلاق السطحى |
Sen burada kal, füzeleri Fırlatmaya hazır etmelerine yardım et. | Open Subtitles | ينبغي أن تبقي هنا وتساعديهم في تحضير تلك الصواريخ للإطلاق |
- Temiz atış yok. - Optik Sistem, görüntü var. | Open Subtitles | ـ ليس لدينا رؤية واضحة للإطلاق ـ بحاجة لرؤية الهداف |
Bugün, nihai fırlatma konfigürasyonuyla duruyor, birkaç hafta içinde fırlatılmaya hazır. | TED | اليوم، هو ينتظر لتهيئة الانطلاق ويستعد للإطلاق في الأسابيع القليلة التالية. |
Dış kapılarını açtı. Atışa hazırlanıyor. | Open Subtitles | إنه يفتح بابه الخارجي و هو يستعد للإطلاق |
Bu kırmızı nokta ateşlenmeye hazır olduğunu gösterir. İleride kullanman gerekebilir. | Open Subtitles | النقطة الحمراء تعني أنه مستعد للإطلاق لربما يكون لديكِ مناسبات لاستخدامه |
Bu İç Savaş topu tamamen onarıldı ve ateş etmeye hazır durumda. | Open Subtitles | هذا المدفع منذ الحرب الأهلية ، تم تخزينه بوضعية الإستعداد للإطلاق |
Orada olmamalıydı, ateş emrim vardı. | Open Subtitles | لم يكن يتوجب عليه الوجود هناك، كان مصرح لي للإطلاق |
Bu boyutlarda bir adamın ateş etmesine gerek yok, tıpkı kavga etmesine de gerek olmadığı gibi. | Open Subtitles | رجل بحجمه لا يحتاج للإطلاق كما أنه لا يحتاج للمشاجرة اتفقنا ؟ |
Görüş alanımda. Ateşe hazır. | Open Subtitles | انه فى مرمى بندقيتى و لدى تغطية جيدة و مستعدة للإطلاق |
...mutlaka Ateşe hazır dört tur ağır patlayıcınız olsun. | Open Subtitles | تأكدوا أن لديكم أربع قذائف شديدة الانفجار جاهزة للإطلاق |
Hiç riske girmeyeceğim. Yüklendi ve emrinizle Ateşe hazır. | Open Subtitles | لن أمنحهم فرصة تم التحميل و جاهز للإطلاق عند الأمر بذلك |
Tüm birimler, 1SQ pozisyonuna. Tüm füzeleri Fırlatmaya hazırlayın. | Open Subtitles | كل المواقع ، باشر بتنفيذ المجموعة الأولى كل الصواريخ جاهزة للإطلاق |
Komuta/Silah: Füze sistemleri 10 dakika içinde Fırlatmaya hazır. | Open Subtitles | من التسليح للتحكم الصواريخ ستكون جاهزة للإطلاق خلال 10 دقائق |
Etkin atış hızı önemli ölçüde artmıştı. | TED | وبهذا ارتفع المعدل الفعلي للإطلاق بشكلٍ كبير. |
Panjurları indirmişler. Bu taraftan temiz atış yok. | Open Subtitles | مغلق بإحكام ليست هناك زاوية واضحة للإطلاق هنا ماذا عنكم يا رفاق ؟ |
En uygun fırlatma pozisyonu için saniyeler kaldı, Sayın Başkan Yardımcısı. | Open Subtitles | إنها على بُعد ثوانى من أفضل موقع للإطلاق سيدى نائب الرئيس |
En uygun fırlatma pozisyonu için saniyeler kaldı, Sayın Başkan Yardımcısı. | Open Subtitles | إنها على بُعد ثوانى من أفضل موقع للإطلاق |
- Topu kaldır. Atışa hazır mısın? - Atışa hazırım. | Open Subtitles | ـ الكرة ، جاهز للإطلاق ـ أنا مستعدة للإطلاق |
Sahil hedefe alındı ve silahlar ateşlenmeye hazır efendim. | Open Subtitles | تم توجيه الصواريخ نحو الشاطئ وجاهزة للإطلاق |
Uçağın iki saat içinde kalkışa hazır olacağını söyledi. | Open Subtitles | اخبرنى أن الطائرة ستكون جاهزة للإطلاق خلال ساعتين |
Kalkış için bana onay ya da iptal verin. | Open Subtitles | أعطوني موافقة أو عدم موافقة للإطلاق |
Roketler için çok yakınım. Makineliye geçiyorum. | Open Subtitles | أنا قريب جداً للإطلاق أنا أغير الأسلحة |