Polisin yanlış adamı tutukladığına inanmak için sebebimiz var ve kızınızın kolyesi bunu doğrulayabilir. | Open Subtitles | لدينا سبب للإعتقاد بأن الشرطة قد قبضوا على الرجل الخطأ, و قلادة إبنتكِ قد توكد ذلك من فضلكِ, دقيقتان, دقيقتان |
Başka komplocular olduğuna inanmak için haklı nedenlerim var. | Open Subtitles | لدي سبب يدفعني للإعتقاد بأن هناك متآمرين آخرين |
Ve yine Albay'ın iyi bildiği gibi geminin ana silahının kristal güç çekirdeğini yoketmenin bütün gemiyi yoketmeyeceğine inanmak için sebebimiz var. | Open Subtitles | ثانياً , مثلما يدرك العقيد لدينا سبب أخر للإعتقاد بأن إزاله بلوراه قلب الطاقه للأسلحه الرئيسيه للسفن لن يدمر السفينه بالكامل |
Ayrıca onun gerçek Patrick olmadığına inanmak için iyi sebeplerim var. | Open Subtitles | و لدي سبب وجيه للإعتقاد بأن هذا الشخص ليس (باتريك والكوت) الحقيقي |