Brody Lassiter'ın temsilcileri birkaç gün önce basına açıklama yaptı. | Open Subtitles | " ممثلي " برودي لاسيتر أصدروا تصريح للإعلام قبل أيام |
Güvenlik kamerası resmini basına verdim. | Open Subtitles | التصريح الصحفي أرسل للإعلام مع صورة من متجر الرهن |
Resmini bul ve J.J.'in basına dağıtmasını sağla. | Open Subtitles | التي عثر عليها في منزل يونيس ارسلي لنا صورته و اجعلي جي جي ترسلها للإعلام |
Ve medya için kesinlikle o kadar ilginç değildir. | Open Subtitles | وبالنسبة للإعلام فهو لا يثير اهتمام الاعلام بالتأكيد |
Şimdi, bu medya için çok hoş bir lokma, değil mi? | Open Subtitles | الآن تبدو هذه قصة جيدة للإعلام, ألا تعتقد؟ |
Konferans odası B'de, Basın için sabah demeci üzerinde çalışıyor olacağım. | Open Subtitles | سأكون في قاعة الاجتماعات أعمل الخطاب الصباحي الذي ساقدمه للإعلام |
Katilleri bulana kadar Medyaya verecek bir yem olabilir. | Open Subtitles | إنها مجرد عظمة نعطيها للإعلام حتى نقبض على القتلة |
Yarın basına gidip desem ki bir gangster öldürülecek veya bir kamyon dolusu asker havaya uçacak, kimse paniğe kapılmaz. | Open Subtitles | لو قلت للإعلام غداً أن هناك رجال عصابات سيتم إطلاق النار عليهم أو شاحنة من الجنود ستنفجر |
Eğer basına Troy Barnes'in futbol takımımızda oynayacağını söylersem bu ilanlara gerek bile kalmaz. | Open Subtitles | فرصة لمساعدة بعضنا البعض. أعتقد بأني لن أعد في حاجة لهذه المنشورات الدعائية إذا ما أعلنتُ للإعلام |
Bizim çocuklar araştırıyor, sonra basına sızdırıp ne olacağına bakıyoruz. | Open Subtitles | رجالنا يقومون ببحث , نحن نرسبه للإعلام ونرىما الذيسيجري.. |
basına bu bilgileri verecek miyiz? Solunum ve fomit? | Open Subtitles | هل ذلك شيئاً يُمكننا إعلانه للإعلام التنفس وعبر السطوح؟ |
Yakın zamandaki konuşmalarımıza dayanarak basına konuşmadan önce duyman gereken bir şey var. | Open Subtitles | نظراً لبعض المناقشات التي خضناها أنا وأنت في الفترة الأخيرة، فإن هناك شيئاً يجب أن تسمعيه قبل أن أوجّه خطاباً للإعلام. |
Şimdi basına beni tebrik ettiğini söyleyebilir. | Open Subtitles | والآن يمكنه أن يخرج للإعلام ويقول أنه هنأني |
Bir çok kez parlamentoda konuşmacı oldunuz. basına da söylediniz. | Open Subtitles | لطالما وقفت ِ في البرلمان و قلت ِ هذه الجملة بنفسك للإعلام |
basına yanlış araç bilgisi verdik. | Open Subtitles | أن أسرّب للإعلام أننا نبحث عن سيارة مختلفة تماماً عن الحقيقية |
Rakibinin elinde takımı için çalışan zehir gibi bir medya uzmanı var. | Open Subtitles | خصمك لديه أفضل محتوي للإعلام فيالبلادفي فريقه.. |
Gazete yalnızca yakında olmasını umduğum yeni bir medya imparatorluğunun temeli. | Open Subtitles | إن الصحيفة هي حجر الأساس فحسب للامبراطورية الجديدة للإعلام التي آمل أن أنشئها |
medya odanda uyuyor. Biz Senin evinde misafirmisiz gibi yani, simdi tam zamani, | Open Subtitles | إنه ينام في غرفتك للإعلام إنه كأننا ضيوف في منزلك |
Bir Basın açıklaması falan yapılabileceğini düşünüyordum. | Open Subtitles | كنتُ أفكر نوعاً ما بإعلان للإعلام ربما بواسطة سكرتيرك الصحفية |
Senin için Victoria'nın Basın engelini kaldırabilecek bir şey. | Open Subtitles | شيئاً يجعلك تعبرين من حجب فيكتوريا للإعلام |
Bakan'a sızlanmayı kesmesini söyle, aksi halde her şeyi Medyaya sızdırırız. | Open Subtitles | قل للوزير بأن يوقف نحيبه وإلا سنسرب ! كل شيء للإعلام |
Eğer o noktaya gelirse, Medyaya bu hastalığın işini yapmasını engellemeyeceğini açıklamanız gerekecek. | Open Subtitles | لو وصلت للأمر عليك الشرح للإعلام كيف تأثيرات بسيطة للمرض تضر العمل |