Başkan Yardımcısı, 48 içinde bir vakitte suikaste kurban gidecek. | Open Subtitles | نائب الرئيس سيتعرض للإغتيال في أي وقت خلال الـ48 ساعة القادمة |
Ve görünüşe göre, suikaste uğramaktan çok korkuyor. | Open Subtitles | وإنه يخشى التعرض للإغتيال على ما يبدو |
Ve görünüşe göre, suikaste uğramaktan çok korkuyor. | Open Subtitles | وإنه يخشى التعرض للإغتيال على ما يبدو |
-Hemen inanma. Clay Bertrand'ın suikasttan sonraki gün seni aradığını söylemişsin. | Open Subtitles | قلت كلاي برتراند اتصل بك في اليوم التالي للإغتيال |
Rowland, suikasttan sorumluydu. McCall ise sivil-askeri birimi yönetiyordu. | Open Subtitles | رولاند ساقَ "ماك كول" للإغتيال للإشْراف على الوحدةِ العسكريةِ |