"للإقامة" - Translation from Arabic to Turkish

    • kalacak
        
    • kalmaya
        
    • hapsinde
        
    • konaklama
        
    • taşındı
        
    kalacak yer arayan öğrencilerle, çocukları evden ayrılmış fazla odası olan aileleri buluşturuyorlar. TED هم يربطون الطلاب الذين يحتاجون مكان للإقامة مع بيوت فارغة تضم غرف إضافية.
    Affedersin. Bu arkadaşım Mickey. İş bakarken kalacak bir yere ihtiyacı var. Open Subtitles هذا ميكي، صديقي، هو فقط يحتاج مكاناً للإقامة خلال بحثه عن وظيفة
    Santi'nin kalacak yer arayan bir arkadaşı vardı çünkü annesinin zihinsel sağlığı bozulmuştu. TED سانتي لديه صديق يحتاج لمكان للإقامة لأن أمه عندها بعض المشاكل الصحية.
    Bir hafta kalacak bir yer arıyorum. Open Subtitles أريد مكاناُ للإقامة لأسبوع لن أقيم فيه كثيراً , ولا أريده نظيفاً
    Birkaç ay önce, bir iş adamı, Salt Lake'deki Stay Rite'da kalmaya gelmiş. Open Subtitles منذ شهرين، جاء رجل أعمال للإقامة هنا في ستاي رايت في مدينة سولت ليك
    Ortalık yatışana kadar kalacak bir yere ihtiyacım var. Open Subtitles أنا في حاجة إلى مكان للإقامة. حتى ينتهي هذا
    Abla, Sonia'nın kardeşi yeni geldi, kalacak bir yeri yok. Open Subtitles أختي... شقيق سونيا قد وصل ولا يوجد له مكان للإقامة
    kalacak bir yer ve bedava yemek aradığımız için, bunun iyi olacağını düşündüm, ama bunun karşılığında, mabedin kurallarına uymamız gerekiyordu. Open Subtitles توقعت أن ذلك سيكون جيداً لأننا سنجد طعاماً و مكاناً للإقامة بالمجان. لكن بالمقابل, كان علينا أن نلتزم بقوانين المعبد.
    Eğer benim oralara gelecek olursan kalacak bir yerin var. Open Subtitles حسناً، إذا أتيت إلى جزئي الخاص من الغابة لديك مكان للإقامة
    İşbirliğim karşılığında bana para ve kalacak bir yer vereceğine söz verdi. Open Subtitles لقد وعدني بالمال و مكان للإقامة مقابل تعاوني
    Bir düzine hayalet tarafından kovulduk, ve evimiz yok oldu, kalacak yerimiz yok. Open Subtitles عليك مساعدتنا لقد اغضبنا بعض الأشباح و الآن منزلنا اختفى .. وليس لدينا مكان للإقامة
    Kocam güvenli değil diyor, bu yüzden kalacak başka bir yere ihtiyacımız var. Open Subtitles زوجي يقول أن الوضع ليس آمنـاً، وسنبحث عن مكان آخر للإقامة.
    Kocam güvenli değil diyor, bu yüzden kalacak başka bir yere ihtiyacımız var. Open Subtitles زوجي يقول أن الوضع ليس آمنـاً، وسنبحث عن مكان آخر للإقامة.
    Ayaklarımızın üzerinde durana kadar kalacak bir yerimiz olacak. Open Subtitles حسناً لدي مكان للإقامة فيه حتى نتمكن من الوقوف على اقدامنا
    Size havuzun orda kalacak bir yer vereceğiz... ve çalışmadığınız sürece eve girmenize izin yok. Open Subtitles سنعطيكم مكاناً للإقامة في بيت المسبح ولن يسمح لكم بالدخول إلى المنزل إلا وقت العمل
    kalacak bir yer ve iş ayarladı. Harika bir adamdır. Open Subtitles وقد اخذني الى مكان للإقامة والعمل انه رجل عظيم
    Eger benim oralara gelecek olursan kalacak bir yerin var. Open Subtitles حسناً، إذا أتيت إلى جزئي الخاص من الغابة لديك مكان للإقامة
    Okul derslerinde, James'in, Lanie'ye nasıl yardımı dokunduğunu gördü James'in kalacak bir yere ihtiyacı olduğunu duymuş havuz evini James'e, eşim kiraladı. Open Subtitles وعندما علمت بأنه يحتاج مكاناً للإقامة قامت بتأجير إستراحة السباحة له
    Bunlardan sonra, ordudan arkadaşlarıyla kalmaya gitti. Open Subtitles بعد أن قام بذلك ذهب للإقامة مع زملائه في الجيش
    Annen Kontes Beaulieu'ye... kalmaya gittiği zaman... Open Subtitles هذاقدكان... . عندما ذهبت أمك للإقامة ...
    Ev hapsinde olanlar için "geçici barınma yeri" olduğunu söylediler. Open Subtitles أخبروني .. "أنه "إسكان إنتقالي للمجرمين الخاضعين للإقامة الجبرية ..
    Stüdyoya ihtiyacımız var. Birinci sınıf konaklama, benim vaktim. Open Subtitles أعنى أن تحجز لنا وقت للتسجيل بالإستوديو و مكان للإقامة من الدرجة الأولى
    Ve 3 hafta sonra, Tom ve Ben'in gizlice yeniledikleri kasabanın eski değirmenine taşındı. Open Subtitles و بعد ثلاثة أسابيع لقد أنتقلت للإقامة في مكان قد أعده توم و بين سراً،

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more