Ben bir fahişeyim,Kuzey kötülüğüne yaklaşmak için tek yol bu | Open Subtitles | أنا عاهرة، وهذا هو السبيل الوحيد للإقتراب من شيطان الشمال |
Ama benim gibi çocuklar için bunun yakınına bile yaklaşmak zorlaşıyor. | Open Subtitles | ولكن الأمر بالغ الصعوبة للأولاد مثلى للإقتراب أى مسافة من هذه الأشياء |
Her neyse, amcam bu kızı izlemiş ona yaklaşmak için doğru zamanı bekliyormuş. | Open Subtitles | لذا, على أية حال, عمي كان .... يراقب تلك الفتاة منتظرا اللحظة المناسبة للإقتراب منها |
İşte bu yüzden ateş edilebilecek kadar yaklaşmanın bir yolunu bulmalısınız. | Open Subtitles | لهذا ستجد طريقة للإقتراب بما يكفي لتفجر المكان. |
yaklaşmanın tek yolu bu. | Open Subtitles | إنّها الطريقة الوحيدة للإقتراب منهم. |
Ve sonra bir beş, belki de 10 dakika sonra yine ortaya çıkıyorlar ama bu seferde 300 metre uzaktalar ve onlara yaklaşabilmek çok uzun sürüyor. | Open Subtitles | ثم قد يتطلب الأمر خمسة أو عشرة دقائق أخرى، وحينها يظهرون مُجدداً ويتواجدون على بُعد 300 ياردة، ونستغرق عُصوراً فقط للإقتراب منهم. |
Ve sonra, beş ya da on dakika geçince, ...yine yukarı çıkıyorlar ama bu sefer 275 metre uzağa ve onlara yaklaşabilmek çok uzun sürüyor. | Open Subtitles | ثم قد يتطلب الأمر خمسة أو عشرة دقائق أخرى، وحينها يظهرون مُجدداً ويتواجدون على بُعد 300 ياردة، ونستغرق عُصوراً فقط للإقتراب منهم. |
Durumu, annenle yakınlaşmak için kullanmayacağım. | Open Subtitles | لن أقوم بإستغلال الموقف للإقتراب من والدتكِ |
- Zebra 1, hedefe yaklaşmak için yönünü 1-8-3'e çeviriyor." | Open Subtitles | "زيبرا 1" يتحول للإقتراب نحو الهدف من الجنوب |
Gemiye yaklaşmak için beni kullandın. | Open Subtitles | لقد أستغلتنى للإقتراب من السفينة |
Diğer 3 ajan Sidorov'a yaklaşmak için gizli görevdeydi. | Open Subtitles | ثلاثة عملاء آخرين وضعوا للعمل متخفين (للإقتراب من (سيدوروف |
Bence birileri Scott'a yaklaşmak için kızı kullandı. | Open Subtitles | قام بإستخدامها للإقتراب منه |
Yani erkek kardeşine yaklaşmak için Jenna'yla çıkıyordu. | Open Subtitles | (إذن كان فقط يواعد أختك (جينا للإقتراب من أخيك |
Birlikte ona yaklaşmanın yolunu buluruz. | Open Subtitles | سنكتشف طريقة للإقتراب منها معا. |
Britta'ya yaklaşabilmek için, Britta gibi düşün. | Open Subtitles | (للإقتراب من (بريتا (فكر كـ (بريتا |
Seninle öğle yemeğinde oturmak, ablana yakınlaşmak için yaptığım ince bir plandı. | Open Subtitles | كان جلوسي معك على الغداء جزءاً من خطة وضعت بعناية للإقتراب من أختك |