"للإمساك" - Translation from Arabic to Turkish

• yakalamak için
• yakalamaya
• yakalamanın
• yakalama
• yakalamayı
• tutmak
• yakalayacak
• yakalaması
• yakalayıp
• bulmak için
• yakalıyor
• yakalayabilmek için

Bu onları yakalamak için tek umudumuz planlarının sıradaki aşamasını oynamak.
إنه آملنا الوحيد للإمساك بهم أن نبلغ المرحلة التالية من خططهم

Onu yakalamak için bizim de kalpsiz olmamız gerekirdi ama olamadık.
كان علينا أن نكون بلا رحمة للإمساك به ولم نكن كذلك

Aile ilişkileri ve bağları ile veya atlarla ilgilenmiyorum 3 yıl içinde ilk defa bu kadar Rogue yakalamaya yakınız
انا لا اهتم بشأن الاحصنه ولا بشأن العائله المذبوحه ولكن لأول مرة منذ ثلاث سنوات نحصل على دليل للإمساك بروج

Lütfen. Bunu hak ettim ama. Böyle bir domuzu yakalamanın ne kadar zor olduğundan haberiniz var mı?
رجاءً، استحق ذلك، أتدري مدى العناء الذي تكبدته للإمساك بهذا الخنزير القذر؟

Gözlerini açık tutarsan, topu yakalama şansın on kat artar.
ابق عينيك مفتوحتين و ستزداد فرصتك للإمساك بها عشر درجات

Demek kuğuları yakalamayı başaramadınız ha?
لم يحالفكم الحظ للإمساك بالبجعات

tutmak için 2 hademe ve 2 hemşire ile beraber uğraştık.
احتاج الأمر إلى ممّرضين و ممّرضتين و أنا للإمساك به

Eskiden bir mermiyi yakalayacak kadar hızlı esprilerini yapardık.
كان يمزح قائلاً أنّه سريعٌ كفاية للإمساك بالرصاصة

Orman örtüsünde yaşayan yüksek sayıdaki bu primatların geniş parmak kemikleri ve devasa parmak tabanları ince dalları yakalamak için uygundu.
عاليًا تحت ظلال الغابات حيث عاشت هذه الحيوانات الرئيسيّة، كانت عظام الأصابع العريضة ومنصّات الأصابع الواسعة مثاليّة للإمساك بفروع الأشجار الضيّقة.

Onu yakalamak için o kadar zahmet ve iki ay sonra serbest bırak.
كانت بطول 16 قدماً ، تكبّدنا العناء للإمساك بها واضطررنا إلى أن نفلتها بعد شهرين.

Onu yakalamak için onaylı bir ekibim var ve katılmak istiyorum.
لدية قُوة مصرح بها للإمساك به وأريد المشاركة.

Değiştirme işlemi bunun arkasındaki kişiyi yakalamak için tek şansımız.
عمليه التبديل هى فرصتنا الوحيده للإمساك بالمسؤل عن هذا

- Arabayı sürüp gittim. Sonra haberlerde beni yakalamak için başlattıkları avı görüyorum.
وكانت لديهم رخصة للإمساك بالفاعل لذلك توقعت أن المسألة هي مسألة وقت

Maymun yakalamaya çalıştığını sanıyordum.
اعتقدتُ أنك تخترع مصيدة للإمساك بالقرود.

Atları yakalamaya yardım etmeleri için kiraladığım adamlar gitti.
الرجال الذي إستأجرتهم لمساعدتي للإمساك بهم أخذوا أجرهم ورحلوا

- Barı yakalamaya hazır mısın?
أنا امسك بكِ, هذا جيد هل أنتِ مستعدة للإمساك بذلك القضيب؟

Onları suç üstünde yakalamanın bir yolu da bu.
يا لها من طريقة للإمساك بهم متلبّسين بالجريمة.

Peki ya beni ve başkalarını yakalama uğraşıyla gerçekleştirdiği başarısız girişimlerinden?
هل نسي ان يشير أنه كان مثير للشفقة فى محاولاته للإمساك بى هو او اى شخص اخر ؟

Saldırgan iki silah kullanmış birisi tutmak diğeri de bıçakla kesmek için.
المعتدي إستخدم سلاحين واحد للإمساك و الآخر لقطع اللسان

Sence gerçekten onu tekrar yakalayacak kadar şanslılar mıdır?
هل تعتقد أنهم سيكونون محظوظين كفاية للإمساك بها ثانية ؟

Cyrus'ın yakalaması gereken ruhlardı.
و هم يُمثّلونَ الأشباحَ التي .احتاج سيروس للإمساك بها:

Ama artık onu yakalayıp ülkemizle ilgili asıl dersini alma zamanı geldi.
ولكن، آن الأوان للإمساك بها وتلقينها درساً بشأن هذه البلاد

Curtin'in oğluna, annesinin katilini bulmak için hapisten kaçtığını söylediğine inanıyorum.
أنا متأكد بأنه أخبر ابنه بهروبه من السجن للإمساك بالشخص الذي قتل زوجته

Kuş beyinliler bile cinayetleri zekice işlediği için yüzlerce tecrübeli polis zar zor yakalıyor onları.
عندما يرتكب البلهاء جرائم قتل بهذة الطريقة يتتطلب ذلك المئات من ضباط الشرطة للإمساك بهم

Düzinelerce insanı katleden adamı yakalayabilmek için sen ne yapardın?
ماذا كنت ستفعل للإمساك بالرجل الذي قام بذبح عشرات الأشخاص؟