Ama her tezgahta uzaklaşmak ya da hayır demek için bir şans vardır. | Open Subtitles | لكن في نقطة ما في كل خدعة هناك فرصة للابتعاد أو قول لا |
Yorucu işlerin ve bazen aile hayatının stresinden uzaklaşmak için gittiğimiz bir yer. | TED | إنه المكان حيث نذهب للابتعاد عن التوتر والإجهاد نتيجة قسوة العمل وأحياناً الحياة المنزلية. |
Çalıştırıldığı zaman, uzaklaşmak için 25 dakikanız kalacak. | Open Subtitles | عند تفعيلها، لديكم مهلة 25 دقيقة للابتعاد. |
Eureka'dan 50 mil Uzaklaşmam yeterli diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | لقد ظننت بان 50 ميلا بعدا عن يوريكا ليست بالمسافة الكافية للابتعاد |
Uzaklaşmam gerekiyor. Kendime biraz vakit ayıracağım. | Open Subtitles | أحتاج فقط للابتعاد وقضاء بعض الوقت بمفردي |
Ben senden uzaklaşmak için ilerlerken... sen ne diye beni takip ediyorsun? | Open Subtitles | لماذا قمت بملاحقتي حينما تحركت للأمام للابتعاد عنك |
uzaklaşmak için araba çalacaktır. Paraya sıkışınca bir dükkan soyacaktır. | Open Subtitles | سيحتاج للابتعاد ،سيسرق سيّارة سيحتاج للنقود ، و سوف يسرق متجراً |
uzaklaşmak için araba çalacaktır. Paraya sıkışınca bir dükkan soyacaktır. | Open Subtitles | سيحتاج للابتعاد ،سيسرق سيّارة سيحتاج للنقود ، و سوف يسرق متجراً |
Babamla ilgili yaşadıklarımdan sonra biraz uzaklaşmak iyi geldi. | Open Subtitles | وبعد كل شئ حدث بيني وبين أبي كانت جيدة للابتعاد قليلا |
Curtis'ten uzaklaşmak için Wisconsin'e taşındığını söyledi. | Open Subtitles | لقد انتقلت الى ويسكونسن للابتعاد عن كورتيس |
- Sana neden inanayım? Çünkü ondan uzaklaşmak için bir şansımız var. | Open Subtitles | لأنّه لدينا فرصة حقيقيّة للابتعاد جدّاً عنه |
Adada bir gün, gözlerden uzaklaşmak için iyi bir yol. | Open Subtitles | يوم على الجزيرة هو طريقة جيدة للابتعاد عن الأعين |
Hâlâ varken, Salem'dan olabildiğince uzaklaşmak için kullan. | Open Subtitles | استخدميها للابتعاد عن ساليم قدر ما استطعت |
Hey sen! Partnerimden uzaklaşmak için 3 saniyen var. | Open Subtitles | اسمع, لديك3 ثوان للابتعاد عن شريكتي |
uzaklaşmak istediğinde oraya gider. | Open Subtitles | فهو يذهب الى هناك عندما يحتاج للابتعاد |
Senden uzaklaşmak için tüm gücümü kullanmam gerekiyor. | Open Subtitles | ستخور كل قواي لاضطراري للابتعاد عنك |
Bilirsin, döner kapılı oda arkadaşlığından, gürültüden karmaşadan ve Math'in ayak kreminden uzaklaşmak. | Open Subtitles | تعلمين , للابتعاد عن الباب الدوار من غرف أصدقاء السكن والضجيج والفوضى , و كريم القدم الخاص ب "ماث |
Kılıcı bir kez daha savurursa kendi başıma Uzaklaşmam gerekecek. | Open Subtitles | إن لوّح بالنصل مجددًا، فسأضطرّ للابتعاد بمفردي. |
- Biraz Uzaklaşmam gerekiyordu. | Open Subtitles | كنت احتاج للابتعاد قليلاً فقط حقاً ؟ |
Sadece birkaç hafta Uzaklaşmam gerekiyor. | Open Subtitles | احتاج للابتعاد لبضع اسابيع فحسب |