Devin'la gelişiyoruz, kendisi, annesi hastane masrafları ve kira arasında seçim yapmak zorunda kalınca ailesiyle birlikte evsiz kaldı. | TED | نعمل مع ديفين، الذي أصبح مشردًا هو وعائلته بعدما اضطرت والدته للاختيار بين الفواتير الطبية والإيجار. |
Ve bazen iyi ve kötü arasında seçim yapma şansımız yoktur, sadece kötü ve daha kötü vardır. | Open Subtitles | , و أحياناً لا نتمتع بالمتعة للاختيار بين الجيد و السئ فقط بين ما هو سئ و ما هو أسوأ |
Ailemizi korumakla Şirket'i devirmek arasında seçim yapmak zorunda değiliz. | Open Subtitles | لسنا مضطرّين للاختيار بين إنقاذ عائلاتنا والقضاء على "الشركة" |
Bu yüzden, Jared ve C.D. arasında seçim yapmalıydım. | Open Subtitles | وأوَتعرفان؟ كانت جيّدة بدأ البيع لذا إضطررتُ للاختيار بين (جاريد) و(سي دي) |
Merlyn'i yenemeyeceğini kendin söyledin ben de onun hayatıyla seninki arasında seçim yapmaya zorlandım... | Open Subtitles | أخبرتني بنفسك أنّك عجزت عن (مارلين) وطالما أنا مجبر للاختيار بين حياتك وحياته |