Efendim, tüm saygımla, bu kadar çabuk teslim olma kararında sizinle aynı fikirde değilim. | Open Subtitles | سيدى انا لا استطيع التعاون معك فى قرارك للاستسلام بسرعة |
teslim olacağın zamanı bildiğini sanmıyorum, kız | Open Subtitles | يبدو انك لا تعرفين لقد حان الوقت للاستسلام , يا فتاة |
Beni teslim olmaya zorladığın kader bu mu yani? | Open Subtitles | أذن هذا هو المصير الذي شجعتني للاستسلام له ؟ |
Scofield ve Burrows kapıdan girdikleri vakit onlara pes etmek için bir şans ver. | Open Subtitles | امنحهما فرصة للاستسلام |
Polisi, pes etmeye ikna etti. | Open Subtitles | لقد تلاعب بالشرطة للاستسلام طواعية |
Satranç fikirleri vücudunun parçaları gibi vazgeçmeye hiç niyetli değil. | Open Subtitles | افكاره بالشطرنج مثل اجزاء جسده انه غير مستعد للاستسلام |
Daha yenilikçi bir ülkede, böyle bir klişeye teslim olduğum için beni bağışlayın. Mesela İsveç'i düşünün, ebeveynler destek için devlete güvenebiliyorlar. | TED | الآن، في بلدان متقدمة أكثر، وسامحوني للاستسلام إلى كليشة واستدعاء، نعم، السويد يستطيع الآباء الاعتماد على الحكومة للدعم. |
Kuzey'i teslim etmek için geldim! | Open Subtitles | هل تذكر؟ أتيت للاستسلام باسم الشمال. |
teslim olmaya hazır olunca haber ver. | Open Subtitles | عندما تكون مستعداً للاستسلام فأعلمنا |
Hayır teslim olmaya niyetleri olduklarını sanmıyorum. | Open Subtitles | لا، لا أعتقد أن لديهم أي نية للاستسلام |
Himmler, müttefik güçlere anlaşıp teslim olmamızı önermiş. | Open Subtitles | هيملر قدم عرضا للاستسلام للقوى الغربية |
Patolojik teslim olma zorunluluğundan yola çıkarak Tivoli'den olduğunu sanıyorum. | Open Subtitles | بسبب الدافع المرضي للاستسلام سأقول بأنك من "تيفولي" |
Ya da robotlarını teslim olmaya zorlayabilir misin? | Open Subtitles | او أجبار اناسه الآليين للاستسلام ؟ |
Peki Trencavel, bizi buraya teslim olmak için mi çağırdın? | Open Subtitles | استدعيه إلى هنا للاستسلام يابنى |
Üzgünüm ortak, teslim olmam gerekti. | Open Subtitles | آسف يا شريكي، اضطررت للاستسلام |
Halkım teslim olma fırsatına sahipti. | Open Subtitles | شعبي كانت لديه الفرصة للاستسلام |
Ama pes etmek için hiçbir sebep yok. | Open Subtitles | لكن لا يوجد سبب للاستسلام. |
Rahatlatıcı gaz verme konuşması için 1'e, pes etmek için 2'ye basın. | Open Subtitles | "اضغط رقم اثنان للاستسلام" |
- Evet, bu pes etmek için bahane değil. | Open Subtitles | -نعم, هذا ليس عذراً للاستسلام |
Neden pes etmeye hazırsın? | Open Subtitles | لم انت مستعد جدا للاستسلام ؟ |
Birkaç gün önce, yine vazgeçmeye hazırdım. | Open Subtitles | وقبل عدة ايام كنت مستعدة للاستسلام مرة اخرى |
Belkide artık vazgeçmelisiniz. | Open Subtitles | ربما حان الوقت للاستسلام. |