Ölüm ışını ile dünyayı ele geçirmek için... planlar mı yapıyorsun? | Open Subtitles | أنا اسفة. هل تخطط للاستيلاء على العالم عن طريق شعاعك المميت؟ |
Gemiyi ele geçirmek için bizimle savaşırsanız sizi özgür bırakacağız. | Open Subtitles | حاربوا معنا للاستيلاء على السفينة وسنمنحكم حريتكم بمجرد أن ننتهي |
Şehrimizi ele geçirmeye çalışan adamın maskesini düşürmüş olabilir. | Open Subtitles | ربما هي قد كشفت عن الرجل الذي سعى للاستيلاء على مدينتنا |
O ayrıca şirketini ele geçirmeye çalışan türden bir erkek. | Open Subtitles | وهو أيضاً الرجل الذي يخطط للاستيلاء على شركتك. |
Hiç savaşmadan Calahorra'yı almanın bir yolu var. | Open Subtitles | هناك وسيلة للاستيلاء على كالاهورا بدون مجهود |
Ama Ölümsüzlerin bilgeliğini fethetmek için bizler de bilge olmalıyız. | Open Subtitles | ولكن للاستيلاء على الحكمة من الخالدين نحنُ أيضاً يجب أن نُصبح رجال حُكماء |
- Kralın şehri'ni almaya yeter mi? | Open Subtitles | -أهذا كافِ للاستيلاء على (كينغ لاندينج)؟ |
Düzenli olarak verilen düşük voltaj diyaframının kasılmasına sebep olup ciğerlerinin çalışmasına engel olmuş olabilir. | Open Subtitles | المواصلة على الطاقة المنخفضه قد يضطر حجابه الحاجز للاستيلاء على المساحه ورِئتيه تتوقف |
Türkler buradan galip çıkarsa tüm İtalya'yı ele geçirme yolunda önemli bir askeri üs kazanmış olacaklar. | Open Subtitles | إن انتصر الأتراك هنا هذا سيمنحهم فرصة كبيرة للاستيلاء على (إيطاليا) بأكملها |
Şehri geri mi alacağız? | Open Subtitles | -أتحركنا للاستيلاء على المدينة؟ |
100 milyon dolar. Şehri ele geçirmek için tüm ihtiyacıma karşılık. | Open Subtitles | مئة مليون دولار مقابل كل ما أحتاج للاستيلاء على هذه المدينة. |
Örneğin, prenslere iktidarı ele geçirmek için gerekli tüm acımasızlıkları değerlendirip gelecekteki istikrarı sağlamak için tek bir hamlede yapmaları söylenir. | TED | على سبيل المثال، يطلب من الأمراء اعتبار جميع الأعمال الوحشية ضرورية للاستيلاء على السلطة، وإلزامهم بضربة واحدة لضمان الاستقرار في المستقبل. |
Yerel halk onu intikam için ve zehiri ele geçirmek için öldürdü | Open Subtitles | السكان المحليين قتلوه للانتقام و للاستيلاء على السّمّ |
Bu beyefendi geçinen adamlar bütün eserlerimi ele geçirmek için resmen üzerlerine atlamışlar. | Open Subtitles | هؤلاء السادة المحترمين الذين انقضوا علي للاستيلاء على كل أعمالي |
Ve adayı Korsanlar ele geçirmeye geliyorlar. Nim." | Open Subtitles | (والقراصنة قادمون للاستيلاء على الجزيرة ، (نيم |
Şehri almanın zamanı geldi. | Open Subtitles | حان الوقت للاستيلاء على هذه المدينة. |
Belki Bayan Gray diğer kişinin başlıca enerjisinin büyük bir kısmını almanın yolunu bularak kendi hayatını uzatmanın yolunu bulmuştur. | Open Subtitles | وربّما وجدت الآنسة (غراي) طريقة للاستيلاء على جزء حيوي من الطاقة الحيوية لشخص آخر فتمكّنت من تمديد حياتها |
Sana sormam gerek Kwenthrith'in beni öldürmesine içten içe hazırlıklı mıydın Mercia'yı fethetmek için bu bedeli ödemeye hazırlıklı mıydın? | Open Subtitles | أريد أن أسألك هل كنت مستعد سرًا، لترك (كوينثرث) تقتلني كثمن تدفعه مقابل وجود سبب للاستيلاء على (مرسيا). |
- Kralin Sehri'ni almaya yeter mi? | Open Subtitles | -أهذا كافِ للاستيلاء على (كينغ لاندينج)؟ |
Düzenli olarak verilen düşük voltaj diyaframının kasılmasına sebep olup ciğerlerinin çalışmasına engel olmuş olabilir. | Open Subtitles | المواصلة على الطاقة المنخفضه قد يضطر حجابه الحاجز للاستيلاء على المساحه ورِئتيه تتوقف |
Buck gün boyu acı çekiyor olabilirdi, ama geceleri o ve Wayne tekrar hayata dönerler ve müthiş planları "Dünya'yı ele geçirme" üzerinde çalışırlardı. | Open Subtitles | (لربما عانى (بووك طوال اليوم لكن باليل هو و (وييني) يرجعان الى الحياة ويبدان بالعمل على خطتهما الكبيرة للاستيلاء على العالم |
Şehri geri mi alacağız? | Open Subtitles | -أتحركنا للاستيلاء على المدينة؟ |