"للاعتراف" - Translation from Arabic to Turkish

    • itiraf
        
    • Günah
        
    • itirafta
        
    • kabul etmeye
        
    • İtiraf edecek
        
    Dün gece meydana gelmiş olabilecek her şeyi itiraf etme fırsatı veriyoruz. Open Subtitles نحن مما يتيح لك الفرصة للاعتراف إلى ما قد حدث الليلة الماضية.
    Fakat belki bu itiraf etmek için ilgilendiğin bir fincan çayından daha fazlası. Open Subtitles ولكن ربما هذا هو أكثر الخاص كوب من الشاي من يهمك للاعتراف به.
    Benim tek büyük keşfim, ama itiraf etmelisin, oldukça harika. Open Subtitles حسنا, أنه اكتشافي العظيم الوحيد لكنك وصلت للاعتراف أنه عظيم
    Perşembe günü, şehre birlikte gider, elbiseni alırız, sen Günah çıkarmaya gidersin, ve Peder Weber'e kendi korosunu isteyip istemediğini sorarız. Open Subtitles يوم الثلاثاء سنذهب للمدينة سوية تشتري فستانك تذهبي للاعتراف وسنسأل البابا ويبر فيما لو لم يحبذ أن يكون في كنيسته فرقة
    İtirafta bulunmanın tam zamanı. Open Subtitles اعتقد ان الان وقت جيد للاعتراف
    Yedi saat ve atılan kağıtlardan sonra eve geldim, ne kadar aptal olduğumu kabul etmeye hazırdım. Open Subtitles بعد سبع ساعات و كمية كبيرة من فناجين القهوة باللبن عدت للمنزل مستعدة للاعتراف كم كنت سخيفة
    Elleri boş hâlde gidip itiraf edecek cesareti yoktu. Open Subtitles ‫لم تكن لديها الشجاعة للاعتراف ‫بكل شيء خالية الوفاض
    Ne yapmaya çalıştığını çözemeyince belki itiraf edersin diye sana biraz zaman tanıdım. Open Subtitles أتعلم، لم أستطع اكتشاف أنك تقوم بالخداع لذا حاولت منحك بعض الوقت للاعتراف
    Ama senin Alaska'da yaptıklarınızı itiraf etmeye cesaretin var, öyle mi? Open Subtitles ولكن هل انت تملكين الجرأة للاعتراف عن ما تفعلونه في ألاسكا
    Pekala, itiraf edemesen bile bence sen de bana yakın hissediyorsun. Open Subtitles لا داعي للاعتراف بالأمر ولكن أعتقد أنك تشعر بالقرب مني حالياً
    Bazıları her cinayetten sonra itiraf arzusu duyar. Open Subtitles بعض الناس لديهم نزعة للاعتراف بعد كل جريمة
    Her zaman bir şeyler olur olduğunu itiraf etmeyi reddetsen bile. Open Subtitles شيء ما يحدث دائمًا, حتّى لو كان هذا مجرّد رفضك للاعتراف بهذا.
    Yeterince insan öldü. İtiraf zamanı geldi. Open Subtitles يكفى عدد الذين ماتوا حتى الآن آن الأوان للاعتراف بخطايانا
    - İtiraf dürtüsü. - Evet, polisin dostu. Open Subtitles ـ الرغبة الملحة للاعتراف ـ نعم انها الصديق الافضل للشرطي
    Makam sahibi insanların, aslında her şeyi bildiklerini itiraf etmek zorunda kalması. Open Subtitles بل في الناس الذين لديهم القوه للاعتراف بما يعروفنه
    Her şeyi itiraf etmeye karar verdiğinde bana haber ver. Open Subtitles أعلمني حين تغدو مستعدّاً للاعتراف بكلِّ شيء
    Onu gördüğünü itiraf etmeye meyilli tek insan Tre isimli genç. Open Subtitles والشخص الوحيد المستعد للاعتراف أنهم رؤوه
    Bir şey itiraf etmem gerektiğini düşündüğüm zamanlarda bile söylemedim. Open Subtitles حتىحينما.. شعرت بالرغبة للاعتراف بشيء ما
    Çocukken Günah çıkarmaya gittiğim zamanları hatırlıyorum. Open Subtitles أتذكر عندما اعتدت أن أذهب للاعتراف عندما كنت طفلاً
    Kendime geldim. Bu Günah çıkartmaktan da beter. Open Subtitles حسنا، لقد عدت ان هذا أسوأ من الذهاب للاعتراف
    Tam bir itirafta bulunacağın söylendi bana. Open Subtitles قيل لي إنك جاهز للاعتراف
    Siz ikiniz hatalı olduğunuzu kabul etmeye hazır mısınız artık? Open Subtitles ألستما مستعدّان بعد للاعتراف بأنّكما كنتما مخطئين؟ معذرةً؟
    Ölmekten çok korktuğumu itiraf edecek kadar cesurum. Open Subtitles أنا شجاع بما يكفي للاعتراف أنني خائف جدا أن اموت

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more