| Titreşen mavi ışıklar dış iskeletin gitmeye hazır olduğunu gösteriyor. | TED | يشير نبض الأضواء الزرقاء إلى أن الهيكل جاهز للانطلاق. |
| Sabah uyanıp, gitmeye hazır hissetmemi sağlayan şey bu. | TED | إنها ما يدفعني للاستيقاظ في الصباح وأشعر بالجاهزية للانطلاق |
| Uygun değil ama 12 saat içinde hazır olması gerek. Sabaha gitmeye hazır oluruz. | Open Subtitles | إنه ليس متطابقاً مع أجهزتنا، لكني سأجعله يعمل . خلال 12 ساعة، سنكون جاهزين للانطلاق بحلول الصباح |
| Geminin olabildiğince çabuk kalkışa hazır olmasını istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن تكون المركبة جاهزة للانطلاق بأقرب وقت ممكن |
| - İki dakika sonra Çıkmaya hazır olun. | Open Subtitles | كن مستعدا للانطلاق خلال دقيقتين |
| Farkındayım ancak eğer hemen Yola çıkarsak tıpkı Geleceğe Dönüş filmindeki gibi McDonald's'ın arabaya servis kısmına dalabiliriz. | Open Subtitles | اعلم ولكن ان رحلنا الان سيكون لدينا الوقت الكافى للانطلاق من خلال ممر مطعم ماكدونلاز |
| Havama ihtiyacın olacak. Fırlatma için. | Open Subtitles | ستحتاج الى هوائى للانطلاق |
| Uygun değil ama 12 saat içinde hazır olması gerek. Sabaha gitmeye hazır oluruz. | Open Subtitles | إنه ليس متطابقاً مع أجهزتنا، لكني سأجعله يعمل . خلال 12 ساعة، سنكون جاهزين للانطلاق بحلول الصباح |
| - Evet, gitmeye hazırım. | Open Subtitles | نعم، أنا جاهز للانطلاق اجمع رجالك في الساحة المتحركة |
| Deposu dolu, gitmeye hazır şekilde kapının önünde. | Open Subtitles | إنها مصطفة بالخارج، مُعدّة تماماً، متهيئة للانطلاق |
| Otobüsün tamam ve Charleston'a gitmeye hazır. | Open Subtitles | الباص على اتم وجه وجاهز للانطلاق الى تشارلستون |
| Sabah sekizde giyinmiş olarak gitmeye hazır olun. | Open Subtitles | في الثامنة صباحا كونوا على استعداد للانطلاق |
| Eğer o iyi olduklarını söylerse gitmeye hazırım. | Open Subtitles | إن قالت أن الأرقام جيدة، فسأكون جاهزاً للانطلاق. |
| Ama izleyici arabada, ve gitmeye hazırız. | Open Subtitles | وضعت جهاز تعقب في سيارته , ونحن جاهزون للانطلاق |
| Gemi otopilotta. kalkışa geri sayım başladı. | Open Subtitles | المركبة مضبوطة على الطيار الآلي و بدأ العد التنازلي للانطلاق |
| Yolunda. Bir saat sonra kalkışa hazır olur. | Open Subtitles | علي الطريق , ساعة اخري وستكون جاهزة للانطلاق |
| Geminin olabildiğince çabuk kalkışa hazır olmasını istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن تكون المركبة جاهزة للانطلاق بأقرب وقت ممكن |
| Camden takımı Çıkmaya hazır hale geldi. | Open Subtitles | فريق " كامدن " كان مستعد للانطلاق |
| Yola Çıkmaya hazır kimler var? | Open Subtitles | من هنا مستعد للانطلاق لرحلة |
| Şafak vakti Yola çıkacağız. | Open Subtitles | استعدوا للانطلاق في الصباح الباكر. |
| Paket Fırlatma için hazır. | Open Subtitles | الشحنة جاهزة للانطلاق |