İpek olanı beğen sen. Deri giymek için çok sıcak hava. | Open Subtitles | تعلم كيف تحب الحرير عليها الجو حار جداً بالخارج للبس الجلد |
Toga giymek ve parti yapmak için oldukça yüksek bir miktar. | Open Subtitles | انه كثير من المال لكفي للبس ثوب التوجا و شرب خمرة الجلي. |
Uykusundan uyanmış olmalı, çizmelerini giymeye ancak zaman bulmuştur. | Open Subtitles | سيكون مستيقظاً من النوم و بالكاد لديه الوقت للبس الحذاء |
Altuzay vericimi çıkarıp beni bu komik kıyafeti giymeye zorlamanız gerçekten gerekli mi? | Open Subtitles | هل كان من الضروري أن يزيلوا جهاز إرسال الفضاء الثانوي وإجباري للبس ذلك الزى المضحك؟ |
Annemin duvağını ne kadar takmak istediğimi hatırladınız mı? | Open Subtitles | تذكرتم إلى أي درجة كنت أتوق للبس غطاء أمي؟ |
Bence, kürk giymenin tek sebebi diger hayvanlara sinsice yanasmak. | Open Subtitles | في نظري، السبب الوحيد للبس الفراء، هو عندما تحاول التسلل على حيوان آخر. |
Ben de altıma don giymek istemiyordum ama şu halime bak. | Open Subtitles | -ولا أحتاج للبس السراويل {\pos(192,220)} ولكن, كما ترى, ها أنا ذا. |
Gerçekten harika. Ama giymek için değil. | Open Subtitles | رائعة جدا ولكن ليس للبس |
Bu fikri Brian'ın ameliyat sonrası koza giymek zorunda kalmasından sonra buldum. | Open Subtitles | (حصلت على الفكرة من (برايان لإضطراره للبس المخروط بعد عمليته |
FBI'ın turuncu bir tulum giymeye zorlanıp yol kenarındaki çöpleri toplamasıyla aynı şey. | Open Subtitles | مكافئ وجود جعل للبس بدلة قفز برتقالية... ويلتقط نفاياتا بالجانب الطريق السريع |
Bana bunu yaptığından beri sürekli bunları takmak zorundayım. | Open Subtitles | منذ فعلت هذا بي اضطررت للبس هذين طوال الوقت |
Kravat takmak zorunda mıyım? | Open Subtitles | هل أنا مجبر للبس هذه الربطة؟ |
YSL elbisemi giymenin tam vakti. | Open Subtitles | إنه وقت جيد لي للبس ثوب (إيف سانت لوران). |