"للبقاء في" - Translation from Arabic to Turkish

    • kalmak için
        
    • kalmaya
        
    • 'da kalmak
        
    • kalabilmek için
        
    • kalması
        
    • kalmam için
        
    Bundan on yıl sonra sızlanabilirsin, aylaklık edip merdivenleri çıkabilirsin ya da bu işte kalmak için yapabileceğin ne varsa yapabilirsin. Open Subtitles قد تغمرك الأحقاد بعد 10 سنوات من الآن تتسلق السلالم بأقدم مكسورة أو تفعل ما يجب عليك للبقاء في هذا العمل
    Varlık alanında kalmak için bu kadar çok çalıştıktan sonra böyle düşünemezsin. Open Subtitles للبقاء في عالم الوجود هناك شيء آخر خيار بالنسبة لك أن تنظر
    Harlech'in yüz tane adamının, Zulu'ların on bin savaşçısına karşı umutsuzca ayakta kalmaya çalışmasını. Open Subtitles 100 رجل يحاولون محاولة يائسة للبقاء في مواجهة10 الاف جندي من زولا
    Japonya'da kalmak için artık bir sebebinin olmadığını söyledi. Open Subtitles لقد قال أنه لم يعد لديه سبباً للبقاء في اليابان
    Başka bir şey daha var o da moda tasarımcılarının bu taklit kültüründe ayakta kalabilmek için kendilerini taklit edebilmeyi öğrenmiş olmaları. TED الآن الشيء الآخر الذي قام بعمله مصمموا الأزياء للبقاء في هذه الثقافة للنسخ والتقليد هي أنهم تعلموا كيفية تقليد أنفسهم.
    Birinin evde daha .ok kalması gerekiyorsa kim işini bırakıyor dersiniz? TED من برأيكم يترك العمل عندما تكون هناك حاجة اكثر للبقاء في المنزل.
    Byron, nehirde kalmam için bana 50 bin daha önerdi. Open Subtitles بن عرض علي 50 الفا اضافية للبقاء في النهر
    - Evet, efendim. Ben...ben ormanda kalmak için herşeyi yaparım. Open Subtitles نعم يا سيدي سأفعل أي شيء للبقاء في الغابة
    Bir çocuk olsam, bu tür bir yerde kalmak için can atıyor olmazdım. Sizin yükünüzü hafifleteceğiz. Open Subtitles لن أتلهّف كطفل للبقاء في أحد هذه الأماكن، و سنعفيكِ من بعض المسؤوليات
    Ama şekerim,en yüksekte kalmak için bunlara ihtiyacın olacak. Open Subtitles لكن ، عزيزتي ، ستحتاجين إلى هذه للبقاء في القمة
    Çoğu canlı burada yaşayamazdı ama develer çölde hayatta kalmak için doğal donanımlara sahipler. Open Subtitles أكثر المخلوقات الحيّة تموت هنا. لكن الجمل خلق للبقاء في الصحراء.
    Roku San'da kalmak için izin istiyorum, efendim. Open Subtitles سيدي، أطلب الإذن للبقاء في روكو سان، سيدي
    Aşka evet de, hayata evet de, içeride daha fazla kalmaya da evet de. Open Subtitles نعم للحب, نعم للحياة نعم للبقاء في المنزل أكثر
    En azından evde kalmaya istekli olduğu için şanslısın. Open Subtitles حسناً أنتِ محظوظةً أنه مستعد للبقاء في المنزل
    Karakterimde kalmaya o kadar ugrasmama ragmen. Open Subtitles كلا. بالرغم من محاولاتي للبقاء في تقمص الشخصية
    İçiniz rahat olsun, Quahog'da kalmak gibi bir planım yok. Open Subtitles لا تقلق انا لا اخطط للبقاء في كوهاغ
    Oyunda kalabilmek için siz de herkes kadar kafadan sakat pozu kesmelisiniz. Open Subtitles للبقاء في اللعبة عليك أن تبقى بنفس جنونهم
    Ve içerisindeki insanlar üzerinde kalabilmek için her şeyi yaparlar. Open Subtitles والناس فيه سيفعلون أيّ شيءٍ للبقاء في القمّة.
    Şehirde kalabilmek için işe ihtiyacım vardı. Open Subtitles أنا كنت بحاجة إلى وظيفة للبقاء في البلاد
    David gelmedi çünkü New York'ta kalması gerekiyordu. Open Subtitles ديفيد لم يظهر لأنه اظطر للبقاء في نيويورك
    Bana nehirde kalmam için para önerdi. Open Subtitles بن عرض علي 50 الفا اضافية للبقاء في النهر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more