"للبقاء هنا" - Translation from Arabic to Turkish

    • burada kalmak
        
    • burada kalmam
        
    • burada kalman
        
    • burada kalabilirsin
        
    • burada kalması
        
    • burada kalmayı
        
    • burada kalmana
        
    • burada kalmanın
        
    burada kalmak zorunda değilim. Yani istediğim zaman eve gidebilirim. Open Subtitles انا غير مضطر للبقاء هنا انا يمكنني الذهاب للمنزل في اي وقت أريد
    Buraya girebilmek için gerçekten çok çalıştım, burada kalmak için de bir o kadar çok çalışmalıyım... ..ve senin iyilikle ilgili havai teorilerinle vaktimi harcayarak bunu kaybetmeyeceğim. Open Subtitles إني عملت جاهده لكي أصل إلى هنا وسأفعل ما بوسعي للبقاء هنا ولا أسعى لإهدار وقتى معك بالنظريات الطائشة عن الطيبة
    Gidebileceğim özel evler var. burada kalmak zorunda değilim. Open Subtitles هناك بيوت خاصّة التي يُمْكِنُي الذهاب إليها.َلستُ بِحاجةٍ للبقاء هنا
    - Evet hanımefendi. - Tedavi bulabilmem için burada kalmam gerekli. Open Subtitles نعم سيدتي أحتاج للبقاء هنا لإيجاد علاج
    Bak, burada kalman için bir sebep olmadığını biliyorum. Open Subtitles أنظري , أنا أعلم أنه ليس لدي سبب للبقاء هنا
    Bu arada hala bir yer bulana kadar burada kalabilirsin. Open Subtitles بالمناسبه، لازال مُرحباً بكِ للبقاء هنا حتى تجد مكاناً تعيش فيه
    Aynı şekilde bu kızın da burada kalması lazım. Open Subtitles ‏ ‎بنفس الكيفية تحتاج هذه الفتاة للبقاء هنا.
    Senin acınası hayatın boyunca burada kalmak zorunda kalsam da gerçeği bildiklerinden emin olacağım. Open Subtitles وسوف أتأكد من أنهم يعرفون الحقيقة حتى إذا كنت مضطر للبقاء هنا طول فترة حياتك البائسة
    Feinberg'ü tutuklasak burada kalmak zorunda değil mi? Open Subtitles لو قمنا بإعتقال فاينبيرغ سيُجبر للبقاء هنا ، صحيح ؟
    Ancak sanırım ben her zaman burada kalmak için bir bahane bulurum. Open Subtitles لكني أظن أني دائماً أجدُ عذراً للبقاء هنا
    burada kalmak için her şeyi yapabilecek kişi sayısını 3'e kadar indirmiştim. Open Subtitles حسناً، قلصتُ الإحتمالات إلى ثلاث رجال الذين قد يفعلوا أيّ شيء للبقاء هنا.
    Ben ingilizim burada kalmak için de vize gerekiyor. Open Subtitles أنا من بريطانيا ولـا أملك تأشيرة للبقاء هنا.
    Vizelerimizi yeniledik. O yüzden burada kalmak için bir neden görmüyorum. Open Subtitles لقد جددنا تأشيراتنا مؤخرًا، لذا لا أرى سبب للبقاء هنا و تحمل هذا.
    Bir müddet daha burada kalmam lazım. Open Subtitles أنا مضطر للبقاء هنا لفترة من الوقت
    burada kalmam gerek. Hiçbir yere gidemem. Open Subtitles أحتاج للبقاء هنا لن أذهب لأي مكان
    Bakın, işe gelme gibi bir niyetim yok çünkü burada kalmam gerekiyor. Open Subtitles اسمع, انا لن... انا لن اعود للعمل, حسناً , لانني احتاج للبقاء هنا
    Çalışmanı bitirene kadar burada kalman gerekiyor. Open Subtitles ستحتاجين للبقاء هنا إلى أن ينتهي عملك
    Doktorlar gözetim için birkaç gün burada kalman gerektiğini söylediler. Open Subtitles للبقاء هنا تحت الملاحظة لبضعة أيام
    İstediğin zaman gelip burada kalabilirsin. Open Subtitles مرحب بك للبقاء هنا قدر ما تشائين و متى شئت
    Şey... burada kalması için bir neden yoktu. Open Subtitles لأنه لا يملك سبباً للبقاء هنا
    Gece burada kalmayı düşünmüyordum. Open Subtitles حسنا، أنا لم أكن أخطط للبقاء هنا الليلة.
    burada kalmana gerek yok Buffy. Ava çıkman gerektiğini biliyorum. Open Subtitles أنا لا أحتاجكما للبقاء هنا أعرف أن لديك دورية تقومين بها
    Sonsuza kadar burada kalmanın bir yolunu bulacağım. Beni eve gönder. Open Subtitles سأجد وسيلة للبقاء هنا إلى الأبد أرسليني للوطن translated by :

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more