Maymunlar pazaryerine giriyor, tüm paralarını harcıyor ve sonra diğerlerine dönüyorlar. | TED | دخلت القردة السوق، أنفقت ميزانيتها كاملة وبعدها عادت للبقية في القفص. |
İkiniz buradan gidin, ben diğerlerine dönüyorum. | Open Subtitles | أنتما الاثنان اخرجا من هنا وأنا سأعود للبقية |
Bu işi yedi büyük ülkeye giderek yapacağız, kabul edip başlamalarını sağlayarak, ki sonra diğerleri takip edebilsin. | TED | سنفعل ذلك بالذهاب إلى سبعة بلدان كبيرة ونأخذ موافقتهم على إطلاقه، وبعدها يمكن للبقية أن يتبعوهم. |
Geri kalanı için kömür balığı ve sığır kaburgası hazırlayacağız. | Open Subtitles | للبقية ، سنُجهز سمك البولاك و أضلاع لحوم البقر |
- Hayır, onun yerine beni iğrenç hapishanelerinize tıkıp en alt kısma kilitleyip hayatımın geri kalan kısmını pislik ve mahrumiyet içinde geçirtirsiniz. | Open Subtitles | بدلاً من ذلك , ستقومين بحبسي في قبو التابع لواحدة من مرافق المراقبة المروعه ,للبقية حياتي في بؤس وحرمان |
Uzay gemisi otelleri başlayacak fakat geri kalanımız için atölyelerin olması daha sonra olacak bir konudur. | TED | الفنادق المدارية في البداية ، ولكن ورش عمل للبقية منا في وقت لاحق. |
Onları burada istiyoruz, gördükleri şey bu, Gerisi... | Open Subtitles | نريدهم هنا حيث يمكن للبقية ان يرونهم... |
Geriye kalanlara daha spesifik sorular sorarak, yeniden görüşeceğim. | Open Subtitles | و بالنسبة للبقية, سأعيد مقابلتهم, و أسألهم أسئلة محددة أكثر |
diğerlerine gelince, onları toplantıda tartışacağız. | Open Subtitles | بالنسبة للبقية كله سوف يناقش في الاجتماع |
Öncü uçup kusursuz çiçeği bulur sonra kovana dönüp diğerlerine izlemesi için haber verir. | Open Subtitles | الكشاف يقوم بالطيران حتى يقوم بأيجاد الزهرة المناسبة وبعدها يعودوا نحو الخلية ويقوم بأرسال أشارات للبقية كي يتبعوه |
diğerlerine bu masumiyetin onların kefaretini olduğunu ve ödüllendirilmesi gerektiğini göstermiş. Anne ise o kadar şanslı değilmiş. | Open Subtitles | أظهر للبقية أن هذه البراءة هي خلاصهم ذلك كان الثمن، ولكن الأم لم تكن محظوظة |
Yaşlıyı ve zayıfı ayırıp diğerlerine şans vermek için. | Open Subtitles | من أختيار الضعفاء وكبار السن والتخلص منهم مما يترك فرصة للبقية للنجاة |
Madam diğerlerine katılacak mısınız yoksa kahveleri burada mı alacaksınız diye sordu? | Open Subtitles | تسألكم السيدة عما إذا كنتم ستنضموا للبقية... أم ستتناولون القهوة هنا؟ |
Benim ve diğerleri için istediğin buysa kabul ederiz. | Open Subtitles | بالنسبة لي و للبقية اذا كان هذا ما تريدون سنقبل به |
Bay Shaw, siz ön kapıda zombilerin dikkatini çekeceksiniz ki diğerleri arka kapıdan kaçabilsinler. | Open Subtitles | حسنا، والسيد شو، ونحن سوف الهاء في الباب الأمامي. جذب كل الكسالى، يمكن للبقية وراء الهروب. |
Hadi diğerleri geçmesine izin verin.. | Open Subtitles | تعالوا إلى الداخل اسمحوا للبقية بالمرور |
Ve geri kalanı için görüşmelere çoktan başladık. | Open Subtitles | و حالياً نحن في مفاوضات بالنسبة للبقية |
Ve geri kalanı için görüşmelere çoktan başladık. | Open Subtitles | و حالياً نحن في مفاوضات بالنسبة للبقية |
kalan herkes içinse sadece "çarşamba". Bunu yüzüme vurduğun için teşekkür ederim. | Open Subtitles | لكن يوم أربعاء عادي للبقية - شكراً على هذا الكلام البارد - |
Sonuçta kalan avukatlarla,bi umudun içinde kendimi bulabilirim. | Open Subtitles | و مع الوقت سينضم المحامين للبقية لتحديد حصصهم حتى احس بشعور ماذا اللعين |
Ve kalanımız için, ne zaman gençlerimizi dinlemeye başlayacağız? | TED | وبالنسبة للبقية الباقية منا، متى سنستمع إلى شبابنا؟ |
Geri kalanımız siper alabilsin, organize olabilsin oradan çıkabilsin diye bütün dikkati kendi üstüne çekti. | Open Subtitles | جلب كل الأنظار والنار إليه وهذ من أجل أن يكون للبقية أن يختبؤا وأن ينظموا ويخرجوا |
Gerisi hikaye... | Open Subtitles | والجحيم للبقية |
Haydi, temizleyelim şu dünyayı, belki de bu sayede, kalanlara yaşayacak daha iyi bir yer bırakabiliriz. | Open Subtitles | دعونا فقط تنظيف العالم، ولذلك ربما يكون للبقية منا يمكن الحفاظ حبة صغيرة من الحياة. |