| büfe için para verip yememek israf gibi duruyor biliyorum ama öyle yapacağım. | Open Subtitles | أعلم أن من التبذير أن تدفع للبوفيه ولا تأكله، |
| Beyler, büfe için tam zamanında geldiniz. | Open Subtitles | السادة ، كنت في الوقت المناسب للبوفيه ، |
| Açık büfe pantolonunuzu giymişsiniz. | Open Subtitles | أرى أنك ترتدي بنطالك للبوفيه |
| Kızlar siz neden açık büfeye gitmiyorsunuz? | Open Subtitles | يا فتيات، لمَ لا تذهبن للبوفيه أيضًا؟ |
| büfeye gitmedim. | Open Subtitles | لم أذهب للبوفيه |
| Hislerimi yok etmek için açık büfeye gidiyorum. | Open Subtitles | سأذهب للبوفيه لأخفف مشاعريّ |
| Açık büfe kuponu. | Open Subtitles | ومن قسيمة للبوفيه. |
| - Keşke önce bir büfeye uğra-- - "büfe" deme! | Open Subtitles | ...كنت أعرف أنه كان علينا الذهاب للبوفيه عندما "لا تقل "البوفيه |
| Ben açık büfeye gidiyorum. | Open Subtitles | سأتجه للبوفيه الآن |