"للتأكد من أننا" - Translation from Arabic to Turkish

    • emin
        
    Aslına bakarsanız, önümüzdeki kaçınılmaz beş yıl için çabamızı ikiye katladığımızdan emin olmalıyız. TED و في الواقع، نحن نحتاج للتأكد من أننا سنضاعف جهودنا خلال السنوات الخمس القادمة.
    Onların geri bildirimleri sayesinde tasarladığımız programa onların sesini katarak somut şeyler inşa ettiğimizden emin olduk. TED أعطتنا ردود أفعالهم عناصر ملموسة للبناء عليها للتأكد من أننا قمنا بضم أصوات الطلاب فيما صمَّمناه.
    Artıklarıyla açlıktan öleceğimizden emin olmak için. Open Subtitles للتأكد من أننا سوف نموت جوعاً على ما ترك
    Ama birbirimizi aynı şekilde gördüğümüzden emin olmak isterim. Open Subtitles ولكننا نحتاج للتأكد من أننا نسير على نفس الصفحة
    Aslında o telefon sesini hak ediyoruz efendim, ama bir geri dönelim ve problemin haline bir bakalım, ki her şeyi yerli yerine oturtmuş olduğumuzdan emin olabilelim. Open Subtitles سوف نستحق اذا فعلنا هذا لكن سيدي لنرجع و نناقش المشكله كما كان، أم، لأننا نريد للتأكد من أننا نقوم الانحياز،
    Hepimizin aynı durumda olduğundan emin olmak için sizleri buraya topladım. Open Subtitles لقد جمعتنا اليوم للتأكد من . أننا جميعاً على نفس المستوى . يجب عليك أن تفكر مباشرة معنا من الآن
    Biliminizin seksi ve mühendisliğinizin heyecan verici olduğundan emin olmanız için bunu yapabileceğinizin birkaç anahtarını sizinle paylaşmak istiyorum. TED أريد أن أتشارك معكم بعض المفاتيح لكيفية فعل ذلك للتأكد من أننا نرى العلم كشيء جذاب ومثير وأن الهندسة تدعو للانخراط فيها.
    Araştırma ve geliştirme çalışanlarımız sadece biz harika deterjan sağlamak için çalışmıyorlar ama daha az su kullandığımızdan emin olmak için çalışıyorlar. TED لا يعمل فريق البحث العلمي الخاص بنا فقط لإيجاد بعض المنظفات الرائعة، بل أنهم يعملون أيضا للتأكد من أننا نستخدم كميات أقل من المياه.
    Aslında hepimiz doktor kontrolü altındaydık, iyi olduğumuzdan emin olmalıydılar. TED نحن بخير ". والطبيب هو في الواقع ، كان يفحصنا للتأكد من أننا ، في الواقع ، بخير.
    Birazını bile kaybetmediğinden emin olmak için, Frank'le şu yere gitmeliyim. Open Subtitles على الذهاب مع "فرانك" إلى بعض الأماكن للتأكد من أننا لم نفقد أياً منها
    Birazını bile kaybetmediğinden emin olmak için, Frank'le şu yere gitmeliyim. Open Subtitles على الذهاب مع "فرانك" إلى بعض الأماكن للتأكد من أننا لم نفقد أياً منها
    Berk'i ele geçireceğimizden emin olmak için ikisine de ihtiyacımız var. Open Subtitles نحن بحاجة للتأكد من أننا سنستعيد بيرك
    Bizden kurtulduğumuzdan emin olmak için kendi halkını açtı. Open Subtitles تحول شعبه للتأكد من أننا خرجنا بعيدا.
    Ben ve Harvard'dan Jay Vacanti onu ve enstitüsündeki yöneticileri görmeye gittik, bundan birkaç ay önce, gelecek yıl alacağı 27.5 milyar doların bir kısmını kullanmanın tam zamanı olduğuna ikna edebilmek ve stratejik bir şekilde bu şeylerin hastalara getiriliş süresini hızlandırmadan emin olmak için odaklanmaya ikna etmek için. TED ذهبت إليه مع جاي فاكنتي من جامعة هارفارد وعدد من مديري معهده لزيارته منذ عدة أشهر ولمحاولة إقناعه أننا نحتاج جزء صغير من ال27.5 مليار دولار الذي سيحصل عليها العام القادم وأخذ هذا الموضوع بطريقة استراتيجية للتأكد من أننا نستطيع تسريع وصول هذا العلاج للمرضى
    Ondan sonra, bir tane komisyon ana hat anketi oluşturmamız gerekiyor ki emin olabilelim ve oluşan hedefleri denetleyebilelim ve ilerleyebilelim. Orijinal hedeflerin pek iyi ana hat anket bilgisi yoktu, ve bu süreçte büyük bir bilgiye ihtiyacımız olucak ki emin olabilelim gerçekten bu süreci denetleyebileceğiz mi. TED بعد ذلك، يجب علينا أن نفوض لجنة لمعاينة خط الأساس للتأكد من أننا نستطيع مراقبة وتطوير الأهداف بينما نمضي قدمًا. الأهداف الأصلية لم تكن لديها حقًا معاينة جيدة لبيانات خط الأساس، وسوف نحتاج بيانات ضخمة لمساعدتنا خلال هذه العملية للتأكد من أننا نستطيع مراقبة التقدم بحق.
    Fowler bu buluşmadan haberimiz olmadığından emin olmak için sana silah çekmeyi dört gözle bekliyordu. Open Subtitles فاولر) على استعداد) لتصويب مسدسا نحوك للتأكد من أننا لا نعرف بخصوص هذا الاجتماع
    Baş başa kaldığımızdan emin olmak için. Open Subtitles للتأكد من . أننا وحيدان
    Aynı tarafta olduğumuza emin olalım. Open Subtitles للتأكد من أننا في صف واحد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more