Hatta, sadece tarihte yaşadığım için bile şanslıyım, çünkü zeka ve hafıza olmadan tarih de olamaz. | TED | حتماً انا سعيد لانني على قيد الحياة في هذه الحقبة لانه بدون الذكاء والذاكرة لا وجود للتاريخ |
Dijital evren haritası Amerika Doğal tarih Enstitüsü tarafından geçtiğimiz 12 yıl içinde yapıldı. | TED | الأطلس الرقمي للكون تم بناؤه في المتحف الأمريكي للتاريخ الطبيعي على مدى الـ١٢ سنة الماضية. |
İlaç dolabı Brundle Doğal tarih Müzesi'ne döndü. | Open Subtitles | لقد أصبحت الخزانة الطبية الآن متحف براندل للتاريخ الطبيعي |
tarihin, olması gereken gibi olmasını istiyorsun, ben de öyle. | Open Subtitles | وأنت تريد للتاريخ أن يصير إلى أحداثه الصحيحة، وأنا كذلك |
Bu fatura yığınını önüme bırakıp gitti ve Tarihe göre dizmemi istedi. | Open Subtitles | كان لدية كومة من الفواتير وقد جعلنى أرتبها تبعا للتاريخ |
Duvardaki şu hayvanlar burayı sanki bir doğa tarihi müzesine çevirmiş. | Open Subtitles | كل هذه الحيوانات في الحائط .. إنه يبدو كمتحف للتاريخ الطبيعي |
*Bunu dünya tarihine borçlu. Tarihteki rolü burada belli olacak. | Open Subtitles | .هو يدين بهذا للتاريخ العالمي ويجب أداء دوره التاريخي من هنا |
Kızınız Grace, son tarih sınavında Jena Walpen'in kağıdından kelimesi kelimesine kopya çekmiş. | Open Subtitles | في أخر إختبار للتاريخ قامت إبنتكم جريسي بنسخ ورقة والبن حرفياً |
tarih'te 14. bölümden 16. bölüme kadar geldik ve bunlar da matematik notları. | Open Subtitles | جلبت الفصل الرابع عشر للتاريخ وواجبات مادة الرياضيات |
Bir tarih öğrencisi olduğunuzu biliyorum, ve öyleyse ulusumuzun bağımsızlığının... özel ordular yardımıyla kazanıldığının... sizde farkındasınızdır. | Open Subtitles | أعلم بأنكِ طالبةٌ للتاريخ وأنكِ مدركةٌ تماماً بأن أمتنا حازت على الاستقلال بمساعدة الجيوش الخاصة |
Tweet atma diye seni tehdit ettim ama sen tarih hocanız Bay Michaels eşcinsel mi diye tweet attın. | Open Subtitles | أنا هددتك ألا تُسَقسِقى وأنتى لم تُسَقسِقى حول ما إذا كان السيد مايكلز مدرسك للتاريخ .. |
Lisede tarih öğretmenliği, futbol antrenörlüğü yapmış. | Open Subtitles | لقد كان مدرساً للتاريخ بمدرسة ثانوية، ومدرباً لكرة القدم لعدة سنوات. |
tarih sınıfından bir eleman. Birlikte sunum hazırlıyorlar. | Open Subtitles | إنه من صفها للتاريخ إنهم يعملون على مشروع سوياً |
tarihin sonu illüzyonu olmadan uzun vadeli planlar yapmak çok zor olurdur. | TED | بدون أن نتوهم أن للتاريخ نهاية، سيكون من الصعب وضع خطط طويلة المدى. |
tarihin sonu illüzyonu kişisel hayatlarımıza uygulanır, peki ya dünya? | TED | لذا توهم أن للتاريخ نهاية هو شيء يفيد حياتنا لكن ماذا عن نطاق العالم الواسع؟ |
Bir şahit olarak, tarihin gözler önüne serilmesi gibi hissettirdi. | TED | و كوني شاهدًا كانت الحرب بمثابة كشف للتاريخ |
Bu soruların cevaplarını bulmak... için Tarihe bakmamızı öneririm. | Open Subtitles | لمعرفه الاجابه علي هذه الاسئله .أقترح أن نرجع للتاريخ |
Günümüzdeki sorun da bu. Tarihe hiç saygı gösterilmiyor. | Open Subtitles | أترين، هذه مشكلة العالم اليوم، لا احترام للتاريخ |
Tarihe bakmak isteyebilirsin. | Open Subtitles | لا تريد أن تعرف ما تريده هو أن تنظر للتاريخ |
2007'de Smithsonian Doğa tarihi Müzesi'nde araştırma bursuyla okyanustaki biyoparlak organizmaları araştırıyordum. | TED | في 2007، كنت أقوم ببحث زمالة في متحف سميثسونيان للتاريخ الطبيعي أنظر إلى الكائنات الحية ذات الإضاءة الحيوية في المحيط. |
Bu akşam, üniversitenin Doğa tarihi Müzesi'nde bir tören var; | TED | في هذه الليلة، يوجد حفل استقبال في متحف الجامعة للتاريخ الطبيعي. |
Bebeğim dün imzalamışsın. tarihine baksana. | Open Subtitles | عزيزيت , انه وقعتيه بالامس انظري للتاريخ |
Sonra, insanlar evrim tarihinin Darvinci akımının dışına çıktı ve içinde evrimleştiğimiz çevreyi değiştirerek evrimin ikinci büyük dalgasını oluşturdu. | TED | ثم خرج البشر من التيار الدارويني للتاريخ التطوري وأنشؤوا الموجة العظيمة الثانية للتطور، والتي كانت تغييرنا للبيئة التي نشأنا فيها. |
Bilirsiniz, bazıları gerçek Amerikan tarihini kölelerin sülalesinden öğren der. | Open Subtitles | ثمّة قول بأنّ سليلوا العبيد هم الحراس حقيقيين للتاريخ الأمريكي. |