Yarın sabah Cleo Eller'ın cinayetini araştırmak için özel bir birimin kurulduğunu açıklayacağım. | Open Subtitles | سأعلن صباح الغد عن تشكيلة الوحدة الخاصة للتحقيق في جريمة قتل كليو إللر |
Platform, cinayet mahalli ama cinayeti araştırmak için izne ihtiyacımız var. | Open Subtitles | المنصّة تعتبر مسرح الجريمة، ولكننا بحاجة للوصول إليها للتحقيق في الجريمة |
Bir kaç ay önce onları araştırmak için veritabanımızı kullanmışsın. | Open Subtitles | لقد استعملت قاعدة بياناتنا للتحقيق في أمرهم قبل عدة شهور |
Sadece kayıp üç genci araştırıyorum ve bazı sorular soruyorum. | Open Subtitles | جئت فقط للتحقيق في اختفاء ثلاثة أولاد وسؤال بعض الأسئلة |
Hatta jüri heyeti senin bu işle olan ilgini soruşturmak için toplanmıştı. | Open Subtitles | في الواقع، هيئة المُحلفين الكُبرى قد عُقدت للتحقيق في تورّطك. |
Dallas'taki olayları araştırmak üzere bir komisyon kurulacak. | Open Subtitles | إنشاء لجنة للتحقيق في الأحداث التي وقعت في دالاس |
Murtaugh ile bir ot partisine inceleme yapmaya gittik. | Open Subtitles | أنا و (مورتاغ) ذهابنا للتحقيق في حفلة المخدرات اليوم |
Başka bir ölümü araştırmak için değildi. Onu canlı haldeyken görmek istemiştim. | Open Subtitles | لم أكن هنا للتحقيق في وفاة أخرى، أردت رؤيته عندما كان حيًا. |
Ben, cinsel ve cinsiyete dayalı suçlara odaklı olarak Yezidilere yapılan zulmü araştırmak için gönderildim. | TED | أُرسلت للتحقيق في الفظائع المرتكبة في حق اليزيديين، مع التركيز على الجنس والجرائم القائمة على نوع الجنس. |
Sayın başrahip, beni manastırınızdaki Şeytan'ın varlığını araştırmak için davet etmiştiniz ve onu şimdiden buldum. | Open Subtitles | سيدي رئيس الدير لقد دعوتني للتحقيق في الوجود الشيطاني في هذا الدير وأنا وجدته. |
Dr Jackson, Yıldız Geçidi üzerinden gelen potansiyel yabancı etkileri araştırmak için buradayım. | Open Subtitles | دكتور جاكسون , أنا هنا للتحقيق في التأثيرات الأجنبية المحتملة على قيادة بوابة النجم |
Bunu hikayenin iki tarafını da araştırmak için bir şans olarak görebiliriz. | Open Subtitles | اعتبري هذا كفرصة للتحقيق في كلتا وجهتي النظر |
Ben temsilcilerim kadar meraklı değilim ama onlardan birisi bu olayı araştırmak için bir alt komite kurulmasını istiyor. | Open Subtitles | الأمر لا يخصني بقدر ما يخص بعض من ناخبيّ والذين يلح عليّ أحدهم لإنشاء لجنة فرعية للتحقيق في هذه المسألة. |
Baş büyücü beni Kan büyücü aktivitelerini araştırmak için görevlendirdi. | Open Subtitles | الساحر الأول أرسلني للتحقيق في نشاطات مريبة لساحر دموي |
Burada suçları araştırmak için yetkiniz yok. | Open Subtitles | أنت لا تملكين سلطة للتحقيق في الجرائم هنا |
Buraya gerçek bir şey araştırmak için gelmediniz yani? | Open Subtitles | أنت لم تأتي هنا للتحقيق في أي شيء حقيقي ؟ |
Patronunuzun dul eşi ve İngiliz Hükümeti adına bağımsız olarak ölümünü araştırıyorum. | Open Subtitles | أنا هنا للتحقيق في وفاة رئيسك بالعمل بشكل مستقل بالنيابة عن أرملته والحكومة البريطانية |
- Patojeni araştırıyorum. | Open Subtitles | أنا هنا للتحقيق في مسبب المرض |
Buraya kaybolan iki ajanımızı soruşturmak için geldim. | Open Subtitles | أرسلت هنا للتحقيق في إختفاء إثنين من علامئنا. |
Polisin biri, kayıp bir kızın davasını soruşturmak için adanın tekine gider. | Open Subtitles | يذهب الشرطة الى جزيرة للتحقيق في أمر اختفاء فتاة |
Bu evde yaşayan bir çocuğun refahı hakkında aldığımız bir şikayeti araştırmak üzere buradayım. | Open Subtitles | وانا هنا للتحقيق في شكوى لدينا بشأن حياة طفل يعيش هنا |
*HUAC, Hollywood'un komünistleri diye iddia edilenleri araştırmak üzere toplandı. | Open Subtitles | لقد تم تشكيل لجنة كشف عن الأنشطة الشيوعية الغير أمريكية للتحقيق في عمل الشيوعيين المزعومة في "هوليوود". |
Murtaugh ile bir ot partisine inceleme yapmaya gittik. | Open Subtitles | أنا و (مورتاغ) ذهابنا للتحقيق في حفلة المخدرات اليوم |