hızlandırılmış çekim ve renk kodlaması ile yeni bir kompütasyonel fotoğrafçılık da icra edebiliriz. | TED | بنموذج جديد للتصوير الحسابي مع تمرير الزمن والترميز اللوني |
Bazen reklâm filmlerinde oynarım ve eğer elbiseme makyaj falan bulaşırsa diğer çekim için bir tane daha var. | Open Subtitles | أقوم بإعلانات تجارية أحيانا لذا لو تلطَّخ الفستان بالزينة يكون الفستان الآخر جاهزا للتصوير. |
Flaşlı fotoğraf çekiminin ilk yıllarında kullanılan patlayıcı bir kimyasal bileşim. | Open Subtitles | خليط من الكيماويات المتفجرة كان يستخدم في التجارب الأولى للتصوير الفوتواغرفي |
harita, fotoğraf ve keşifler için yeni teknolojilere ihtiyaç var. Okyanusun %95'i hâlâ görülmeyi bekliyor. | TED | في حوجة للتكنولوجيات الجديدة للتصوير ورسم خرط وإستكشاف الخمسة وتسعين في المائة من المحيطات التي لم نراها بعد. |
Çekime hazır olana kadar tutmam lazım. | Open Subtitles | يتحتم علي أن ابقيها هكذا حتى نكون مستعدين للتصوير |
sete ilk gelen ve setten son ayrılan o olurdu. | Open Subtitles | و كانت أول من يأتي للتصوير و آخر من يخرج |
Sorun değil. Bugün yalnızca 70 sayfalık bir çekim yapacağız. | Open Subtitles | لابأس ، فليس لدينا سوى 70 صفحة للتصوير اليوم خذ وقتك |
Maury Povich'i ara.Ona yakın çekim için hazır olduğumu söyle. | Open Subtitles | إتصلي بموري بوفيتش . أخبريه أنّني جاهز للتصوير |
- Bu binada çekim için hakkınız yok. - Evet, ama lobideyim. | Open Subtitles | . ليس لديك الحق للتصوير داخل هذا المبنى . بلى لدى،فأنا فى الردهة |
İtiraf etmeliyim. fotoğraf için yeteneğin var. | Open Subtitles | الصدق، عِنْدَكَ موهبةُ للتصوير الفوتوغرافي. |
Mahmut abi bir yerlere fotoğraf çekmeye filan gidecekmiş de, | Open Subtitles | كان عمى محمود سيذهب للتصوير فى إحدى الأماكن |
Sadece dişilere özgü davranışların bazı fotoğraf çalışmaları var. | Open Subtitles | فقط بعض الدراسات للتصوير الفوتوغرافي من سلوك الحيوانات الثديية |
Billy, 6 haftada Çekime hazır bir senaryo yazabileceğine emin misin? | Open Subtitles | أيمكنك كتابة سيناريو قابل للتصوير في 6 أسابيع؟ |
Çekime derhal gelmezse, beni diğer sefere düğünümde görür! | Open Subtitles | إذا لم يأتي للتصوير حالا، فالمرة القادمة التي سأراها فيها ستكون في منزل زوجي |
Bunu yapıyorum, yarın saat üçte Çekime hazır ol. | Open Subtitles | سوف أفعلها لذا أريدك أن تكون مستعدًا للتصوير غدًا الساعة 3 |
sete gidince eğlenirim, çünkü eşcinsel ilişkisi vardır. | Open Subtitles | عندما اذهب للتصوير امرح كثيرا لانها مساله مرح |
Tad büyük bir filmde oynayacak ve onunla California'ya çekimlere gitmemi istedi. | Open Subtitles | تاد حصل على دور في ذلك الفلم الضخم وطلب مني الذهاب معه إلى كاليفورنيا للتصوير |
Ekstrem fotoğraflar çekmek için dünyayı gezmiştir. | Open Subtitles | سافر إلى جميع أنحاء العالم في مهمات للتصوير |
Demek ki, herhangi bir görüntüleme yönteminin meme kanserinden ölümü azaltıp azaltmadığını kanıtlamak için en az 10 yıl süreyle izlenmesi gerekli. | TED | سيتطلب الامر نحو 10 سنوات او اكثر لاي مفهوم جديد للتصوير لكي يستطيع ان يقلل اكثر نسبة الوفيات جراء سرطان الثدي |
eğer set yoksa,çekimi gerçek mekanda yaparız olur biter. | Open Subtitles | إن لم يكن هناك ستوديو للتصوير فسنقوم بالتصوير في مكان حقيقي |
Tam olarak güvenilen bir Fotoğrafçı olduğunuzdan emin misiniz? | Open Subtitles | هل أنت متأكدة انك مفوَضة بالكامل للتصوير الإباحي؟ |
Biliyor musun, fotojeniksin. Kıçına hasta oluyorum. | Open Subtitles | أنتِ وجهك ملائم للتصوير فعلاً. |
Sabah yola çıkıyorum. çekimler pazartesi başlayacak. | Open Subtitles | سأغادر غدا يجب أن أستعدّ للتصوير يوم ألإثنين |
Petra'nın gelecek ayki kapağı için deneme çekimleri yapmak istediler. | Open Subtitles | لقد ارادو من عمل بروفة للتصوير بيترا لغلاف الشهر القادم |
Bilmenizi isterim ki, oğlunuz Kevin çok yakında Tomografiye girecek. | Open Subtitles | أردت أن أعلمك أن ابنك كيفن يخضع حاليا للتصوير المقطعي |