"للتعامل معها" - Translation from Arabic to Turkish

    • başa çıkmak için
        
    • uğraşmak
        
    • başa çıkmamız gereken
        
    • ilgilenmem gereken
        
    • ilgilenmen gereken
        
    Sana gerçeği söyleyebilirim ama bununla başa çıkmak için çok zayıf ve nevrotiksin. Open Subtitles أستطيع أن أقول لكم الحقيقة، ولكن كنت ضعيفة جدا و العصبية للتعامل معها.
    Bizim başa çıkmak için ihtiyacımız olan bu kaynaklar bütün bu toplumsal sorunlar varken nasıl gerçekten oluşturulabilir? TED كيف تم إنشاء هذه المصادر المصادر التي سنحتاج للتعامل معها مع كل المشاكل الاجتماعية؟
    Biz işaretleyebilir ve kenara kaldırabiliriz, ve insanlar alıcılar ve tüketiciler bununal uğraşmak zorunda kalmazlar. TED نستطيع أن نعلم ذلك ونضعه على جنب, والناس الذين هم المشترين والمستهلكين لن يضطروا للتعامل معها.
    Muhtemelen, uğraşmak zorunda olduğun, çok karışık duyguların var. Open Subtitles لربّما بسبب أن مشاعرك معقدة للتعامل معها
    Ancak şu anda başa çıkmamız gereken daha büyük bir şey var. Open Subtitles .لكن الأن لدينا أشياء أكبر للتعامل معها
    Ama şu anda başa çıkmamız gereken daha büyük sorunlarımız var. Open Subtitles ولكن الأن لدينا مشاكل أكبر للتعامل معها
    Hayır, ilgilenmem gereken ailevi meseleler var. Çok öneml. Open Subtitles محال كلا لدي أمور عائلية للتعامل معها إنه مهم
    Eminim ilgilenmen gereken çok daha büyük sorunların vardır. Open Subtitles أنا متأكّدة لديك قضايا كبيرة للتعامل معها
    Onunla başa çıkmak için bir yol bulmak, hepimizin görevi. Open Subtitles الأمر عائد لنا جميعا لإيجاد طريقة للتعامل معها
    Bununla başa çıkmak için de Walgreen veya CVS'e gitmeyi gururuna yediremiyorsun. Open Subtitles وكنت فخورة جدا لوقف في ولغرين أو كفس للتعامل معها.
    Bununla başa çıkmak için savaşın bitmesini bekleyemeyiz. Open Subtitles ولم يعد بإمكاننا الانتظار حتى انتهاء الحرب للتعامل معها.
    başa çıkmak için duygusal olgunluktan yoksun kalmışsın. Open Subtitles كان ينقصك النضج العاطفى للتعامل معها
    Bu, suyu bu tahrip olmuş ekosistemlere döndürmek için basit, ucuz ve ölçülebilir bir yöntem sağlıyor. Bir yandan da çiftçilere ekonomik bir seçenek sunuyor ve su ayak izleri konusunda endişeli şirketlere bu sorunla başa çıkmak için kolay bir yol sağlıyor. TED انها طريقة بسيطة .. وغير مكلفة ويمكن قياسها وضبطها من اجل ان نعيد احياء هذه الانظمة البيئية المتضررة بينما نعطي المزارعين خياراً .. إقتصادياً فنحن نعطي التجار المهمتمين ب "بصمتهم المائية " -الآثار المترتبة على إستخدامها للمياه- طريقة سهلة للتعامل معها
    Maalesef 30 km'lik sahilim var ve onlarca başka marinalarla uğraşmak zorundayım. Open Subtitles لسوء الحظ لدي 20 ميل من الشاطئ و العشرات من المراسي للتعامل معها
    Bir daha bunlarla uğraşmak zorunda kalmayacaksınız. Open Subtitles لننتهي من كل الأمور الورقية ولا تضطروا للتعامل معها ثانيةً
    Belki de kendini böyle birşeyin olmadığına inandırdın. Böylelikle, bununla uğraşmak zorunda olmayacaksın. Open Subtitles ربما جعل أعتقد أنه كان لا يحدث COS ثم لم يكن لديك للتعامل معها.
    Dinle, ilgilenmem gereken bir aile sorunu var. Open Subtitles حسناً, ليس انا الوحدي لدي ضغوطات عائلية احتاج للتعامل معها
    İzninle, ilgilenmem gereken bir dosya var. Open Subtitles ان لم تمانع لدي قضية للتعامل معها
    Senin ilgilenmen gereken başka şeyler var. Yapma. Open Subtitles ربما لديك بعض المشاكل للتعامل معها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more