"للتعليم" - Translation from Arabic to Turkish

    • eğitim
        
    • eğitime
        
    • ders
        
    • okul
        
    • eğitimin
        
    • eğitimini
        
    • öğretmek için
        
    Hepimiz biliyoruz ki herhangi bir etkin eğitim, araştırma, sağlık ve hatta savunma reformu 10, 15, belki de 20 yıllık çalışmayı gerektirir. TED نعلم جميعًا أن أي نوع من الإصلاح الفعال للتعليم والأبحاث والصحة وحتى الدفاع، يستغرق 10 أو 15 أو ربما 20 سنة كي ينجح.
    eğitim için tasarım hususunda bence en önemli nokta çözümlerin öğretmenlerle birlikte elde edilmesi. Böylece ortaya çıkan çözümü kullanmada daha hevesli ve istekli oluyorlar TED فمع التصميم للتعليم, أظن أن أهم شيء هو مشاركة ملكية الحلول مع المعلمين, ليعطي الطلاب دوافع و رغبة في استخدامها.
    Herşey bağışlanmıştı. çünkü hapishanede eğitim için herhangi bir bütçe yoktu. TED كل شيء كان بالتبرع ، بسبب عدم وجود ميزانية للتعليم من أجل السجن.
    Tasarım ve inşaatın eğitime sağlayabileceği en önemli katkı farklı bir derslik anlayışı. TED ما يقدمه التصميم فعلا للتعليم الحكومي هو نوع مخلتف من الصفوف.
    eğitime karşı beşeri ilimleri, beden eğitimini, sanat dallarını da kapsayan geniş bir yaklaşımları var. TED لديهم نهج عريض جداً للتعليم يشمل العلوم الإنسانية والتربية البدنية والفنون.
    Bir demokratik eğitim alıştırmasıydı, evet demokratik eğitimi tümüyle destekliyorum ama sadece yedi yaşındaydık. TED أنها كانت ممارسة في التعليم المدرسي الديمقراطي وأنا كلياً للتعليم المدرسي الديمقراطي، ولكننا كنا سبعة فقط.
    Sizinle yeni bir yüksek eğitim modeli, genişletildiğinde, başka şekilde geri kalabilecek milyonlarca yaratıcı ve motive olmuş bireylerin topluca zekasını artırabilecek, bir model paylaşmak istiyorum. TED أود مشاركتكم بنموذج جديد للتعليم العالي، نموذج إذا ما تم تطبيقه يمكن أن ينمي الذكاء العام للملايين من الأفراد المتميزين و المتحمسين الذين مِن دونه يُهمَلون.
    Yüksek eğitim için nitelikli öğrenciler, parası yetenler, okumak isteyenler, gidemiyor çünkü edepli değil, bir kadın için uygun yer değil. TED الطلاب المؤهلين للتعليم العالي بمقدورهم الدفع و يريدون التعلم و لا يستطيعون ذلك لأنه ليس لائقاً ليس مكاناً للمرأة.
    360 derecelik bir eğitim modeli oluşturduk. TED وقمنا بانشاء نموذج للتعليم مختلف بزاوية 360 درجة.
    Onun faaliyetleri, 142.000 civarı dünya vatandaşları eğitim için küresel ortaklık adı altında Amerika hükumetinin yatırımını iki katına çıkarmalarını sağladı. TED عملها بالإضافة إلى عمل 142,000 مواطن عالمي آخر. دفع حكومة أمريكا لمضاعفة استثماراتها في الشراكة العالمية للتعليم.
    Anne babamın eğitim üzerine ısrarı konusunda biraz daha durmak isterim. TED هذا يوضح لكم مدى الإهتمام الذي وضعاه والداي للتعليم
    Dijital eğitim devrimi beni şaşırtıyor. Khan Academy ve edX'in geldiği noktaya bir bakın. TED كنت دائما مذهولا بالثورة الرقمية للتعليم مثل التي تقودها خان أكاديمي وإيدإكس.
    Eğer bir köprü ya da yol yapmak için borç almak isterseniz bu oldukça kolay ve dolambaçsız ama eğitim için değil. TED لو أردت إقتراض المال لبناء جسر أو طريق، فذلك سهل للغاية ومباشر، ولكنه ليس كذلك بالنسبة للتعليم.
    Gençlerin internet üzerinde görmesi en muhtemel bedava, yaygın pornografi, tamamıyla korkunç bir cinsel eğitim formu. TED الإباحية المجانية الشائعة عبر الانترنيت ذلك النوع الذي يشاهده المراهقون في الغالب، هو صورة رهيبة للتعليم الجنسي.
    Öğretmen oldu ve sonraki birkaç on yıl boyunca çok kültürlü, sosyal açıdan bilinçli eğitim savunuculuğu binlerce öğrenciyi etkileyecekti. TED أصبحت معلمة، ولأكثر من عدة عقود قادمة مناصرتها للتعليم الواعي متعدد الثقافات والإجتماعي آثر في آلاف الطلبة.
    Yani bağış paralarını bir finans tesisindeki havuzda topluyoruz, bu da eğitime daha fazla gelir sağlıyor. TED لذلك نحن نجمع أموال المانح في مرفق مالي للتعليم، والذي سوف يمنح المزيد من الدعم المالي للتعليم.
    Para direkt olarak eğitime gidiyor ama içecek firmaları paylarını alıp, zengin oluyorlar. Open Subtitles وبدل أن يذهب هذا المال للتعليم فإن هذه الشركات تأخذه ويصبحوا من الأغنياء الفاحشين
    eğitime değer vermeyen insanlar uğruna yeteneklerini körelteceksin. Open Subtitles أنت ستهدرين مواهبك على الناس الذين لا يعيرون أي اهتمام للتعليم
    Birkaç yıl sonra üçüncü sınıflara ders verirsin. Open Subtitles وضعت وقتك فيه , في بضع سنوات ستكونين مؤهلة للتعليم الثانوي
    gereken birikime sahip değil. okul ücretini karşılayamıyor. TED اللازمة للتعليم العالي. ليس بمقدورها دفع الرسوم الدراسية.
    Bence sebebi de şu: Yürürlükte olan birçok politika eğitimin mekanik kavramlarına dayanıyor. TED والسبب حسب اعتقادي هو التالي: الكثير من التشريعات الحالية تعتمد على المفاهيم الآلية للتعليم.
    Hepimiz, sosyal adalet eğitimini destekliyoruz çünkü Martin Luther King Jr.'dan, TED جميعنا ندافع عن العدالة الاجتماعية للتعليم لأننا تعلمنا عن مارتن لوثر كينغ.
    Kabul ediyorlar ki eğer öğretmek için mükemmel insanlar seçmezsen ve onlara sürekli destek ve mesleki gelişim sağlamazsan eğitimi geliştiremezsin. TED يدركون أنه لا يمكن تحسين التعليم إن لم تختر أشخاصا رائعين للتعليم وإن لم تواصل وباستمرار تقديم الدعم والتطوير المهني لهم.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more