İyi ilişkiler, kötü ilişkiler, can sıkıcı ilişkiler, kuşkucu ilişkiler, ve şimdi yapacağım şey etkileşimin iletişime giden merkezi kısmına odaklanmak. | TED | علاقات جيدة، علاقات سيئة، علاقات مزعجة، علاقات مضطربة، وما سأفعله هو التركيز على الجزء الأساسي للتفاعل الذي يجري في علاقةٍ ما. |
Bunları toplayabilirim, fırlatabilirim, yaparım, bilirsiniz -- tamam, bu fotoğrafı geriye taşıyalım, bu adamı buradan silelim, ve bence bilgi ile etkileşimin çok daha zengin bir yolu. | TED | أذن يمكنني تكويم الملفات، يمكنني قلبها، يمكنني، تعرفون -ـ حسناً، لنحرك هذه الصورة الى الخلف، ولنحذف هذا الملف هنا وأعتقد أنها طريقة أكثر ثراءً للتفاعل مع المعلومات |
Üç yıl sonra -- çok uzun süren programlama, diğer öğrencilerle laboratuvarda yapılan çalışmalar -- Kismet insanlarla etkileşime hazırdı. | TED | و هكذا بعد ثلاثة سنوات الكثير من البرمجة العمل مع طلاب اخرين في المختبر كيسميت كان مستعدا للتفاعل مع الناس |
İnsan algısının bir parçası olarak, çevremizdeki dünyayla etkileşime girmekte özgürleşmek. | TED | كجزء من الإدراك البشري، تحرر لنا للتفاعل مع العالم المحيط بنا. |
Ben insanların olgunlaşıp daha geniş olmalarını istiyorum. | Open Subtitles | اريد أن أدفع الحضور للتفاعل والمشاركة |
Uzaktaki işbirlikçimiz bizim grubumuzdan birisiydi ve katılımcılarla iletişime geçmek için üç farklı teknolojiyi kullandılar. | TED | المتعاون من بعيد كان مختبر من مجموعتنا حيث استخدمو واحد من ثلاثة تكنولوجيات مختلفة للتفاعل مع المشاركين |
Bu arayüz aracılığıyla, fiziksel etkileşimin birbirinden farklı pek çok oyunu mümkün kıldığı geleneksel kutu oyunları ve macera tarzı oyunlar arasında pek çok şey yapılabilecek bir yelpaze yaratıyoruz. | TED | مع هذه الواجهات، نحصل على مجموعات كبيرة من الاحتمالات ما بين ألعاب الألواح التقليدية وألعاب الأركيد، حيث الاحتمالات المادية للتفاعل تصنع العديد من أساليب واحتمالات اللعب. |
Ve böylece eski DNA dizisini ve... ...protein kütle spektrometresi teknolojisini... ...eski diş taşına uygulayarak... Binlerce yıl öncesinde diyet, enfeksiyon ve bağışıklık... ...arasındaki dinamik etkileşimin... ...detaylı bir resmini yeniden inşa etmeye başlamada ... ...kullanabileceğimiz büyük miktarlarda... ...bilgi üretebiliriz. | TED | فبتطبيق سلاسل الحمض النووي القديم وتقنيات دراسة الطيف الكتلي للبروتين ،لجير الأسنان القديم يمكننا أن نستخرج كميات هائلة من البيانات ثم نستخدمها للبدء في إعادة بناء صورة مفصلة للتفاعل الديناميكي بين الغذاء والمرض والمناعة . قبل آلاف السنين |
Büyük ihtimalle, hiçbiri bizimle etkileşime geçebilecek kadar yakın değil. | TED | مرجح جداً، ليس من بينها من هو قريب بما يكفي للتفاعل معنا. |
Bilgisayarla etkileşime geçmek için fare ve ekrana ihtiyacımız yok. | TED | لسنا بحاجة إلى لوحات مفاتيح أو شاشات وفأرات للتفاعل مع الحواسيب. |
Gerçekten sanat ve etkileşime adanmış olacaktır. | TED | إنها حقاً يمكن أن تكون مكرسة للفن و للتفاعل. |
Fiziksel dünyayla etkileşime geçmek için yeni bir kalkan bulmalı. | Open Subtitles | للتفاعل مع العالم المادي عليه الحصول على درع الجديد |
Hayır, hayır, senin genç kadınla etkileşime geçmek için yeterli cismani şeklin olmazdı. | Open Subtitles | لا، لا، لا، لن تملكين شكل مادي كافٍ للتفاعل مع الآنسة |
Hangi zorunluluk yüzünden bir cinsiyetsiz başka bir cinsiyetsiz ile etkileşime geçer? | Open Subtitles | ما ضرورة آلة للتفاعل مع آلة أخرى؟ |
Ben insanların olgunlaşıp daha geniş olmalarını istiyorum. | Open Subtitles | اريد أن أدفع الحضور للتفاعل والمشاركة |
Yüzyüze iletişime ihtiyacımız var. Duyarlılığın kareografisini bu ruhsal etkileşimler sayesinde öğreniriz ve yalnızlığımızın yerini dostluk, güven, sadakat ve sevgiye bırakırız. | TED | نحتاج للتفاعل وجهًا لوجه حيث سنتعلم جمالية الإيثار ونخلق تلك الأمور الروحية الحميدة مثل الصداقة والثقة والوفاء والحب التي تخلصنا من وحدتنا. |