O bir Biyoteknoloji firmasında, ben ise FBI da istihbaratçıydım. | Open Subtitles | لقد كانت تعمل في منشأة للتكنولوجيا الحيوية وكنت العميل الفيدرالي المتصل بعملها |
Biyoteknoloji şirketlerinin birinden aldığından şüpheleniyorum. | Open Subtitles | اعتقد أنها كانت من شركة للتكنولوجيا الحيوية |
Biyoteknoloji şirketi olarak kayıtlı ama kökeni Danimarka'ya kadar gidiyor. | Open Subtitles | انها مسجلة كشركة للتكنولوجيا الحيوية لكن اصولها تتلاشى بمجرد وصولك للدنمارك |
Prens Shada Biyoteknoloji konferansı için bugün Berlin'e geldi. | Open Subtitles | الأمير ( تشادا ) قد وصلَ إلى " برلين " اليوم لحضور المؤتمر الدولى للتكنولوجيا الحيوية |
Büyük bir bio-teknoloji fabrikası tarafından sıkıştırılmış. | Open Subtitles | لقد تعرض للمعاملة القاسية من قبل هذه الشركة العملاقة للتكنولوجيا الحيوية |
Celestar Biyoteknoloji. | Open Subtitles | سيلوستار للتكنولوجيا الحيوية |
Celestar Biyoteknoloji mi? | Open Subtitles | سيلوستار للتكنولوجيا الحيوية |
HS Biyoteknoloji Başkanı Kim Taek Su. | Open Subtitles | (كيم تايك سو) رئيس (المعهد العالي للتكنولوجيا الحيوية) |
Dr. Wolf kendi Biyoteknoloji şirketini açarak yoluna devam etti, muazzam şekilde başarılı olmak için eşit derecede çekici insanlardan oluşan ekiplerle çalıştı. | Open Subtitles | واصلت الدكتورة "وولف" عملها لتُطلق شركتها للتكنولوجيا الحيوية حيث عملت مع فرق بالقدر نفسه من الجاذبية ليحققوا نجاحاً هائلاً. |
Ve bu yüzden bunu yaptık -- Kimya Keşif Merkezi'ndeki web sitemize göz atarsanız, ülke genelinden birçok insanın dersleri nasıl yeniden tasarladığımızı, işbirliğine ve teknoloji kullanımına nasıl dikkat çektiğimizi, kampüsümüzdeki Biyoteknoloji şirketlerinde oluşan problemleri nasıl kullandığımızı, ve öğrencilere teorileri vermeden, bu teorilerle nasıl uğraşmalarını sağladığımızı görmek için geldiklerini göreceksiniz. | TED | ولذلك قمنا -- لو نظرتم إلى مركز استكشاف الكيمياء على موقعنا الالكتروني، سوف ترون أشخاص يأتون من كل مكان في الدولة ليروا كيف نحن نعيد تصميم مقرراتنا التعليمية، مع التركيز على التعاون، واستخدام التكنولوجيا، واستخدام مشاكل تتعرض لها شركاتنا للتكنولوجيا الحيوية في جامعاتنا، وعدم إعطاء طلابنا النظريات، وإنما جعلهم يكافحون لإيجاد تلك النظريات. |
Aslında, bio-teknoloji şirketi haftasonu arayıp durdu ve anlaşmayı kabul ettiler. | Open Subtitles | في الواقع، شركة للتكنولوجيا الحيوية إتصلت في نهاية الأسبوع، وقد وافقوا على التسوية |