Matematiğin bir seyirci sporu olmadığına inanırım, ve sizin de bunu gerçekten anlamak için biraz matematik yapmanız gerekiyor. | TED | أما الآن، إني أعتقد بشدة أن الرياضيات ليست رياضة للتفرج فقط، و يجب عليكم أن تمارسوا الرياضيات للتمكن من فهمها. |
Ve ben de ABD'de kalabilmesi için ona evlenme teklif ettim. | Open Subtitles | فعرضت عليها الزواج للتمكن من البقاء في الولاية |
Britanya, Çin Federasyonu'nun derin güçleriyle gizlice anlaştı ve burada ölümsüz asker deneyleri için araştırmalar yapıyor. | Open Subtitles | قناع زيرو مجرد رمز مجرد أداة للتمكن من الكذب أي أداة ؟ |
Harika bir yemek yapmak için taze malzemenin yanında çok güzel bir sosla karıştırmamız gerek. | Open Subtitles | اختر الطازجة منها ليكون الطهو لذيذ تحتاج لجه كبير للتمكن من خلطها |
Araçları izlemek için 3 farklı uydu kullanıyoruz. | Open Subtitles | تتمكنا من التحكم بثلاثة اقمار صناعية منفصلة للتمكن من مراقبة الشاحنة |
Garajınıza jakuzi yapmak için başvurmuştunuz değil mi? | Open Subtitles | أنت تطلب تصريح للتمكن من بناء حوض إستحمام بطريق مرآبك |
Bir tür biyometrik kilit veya kasayı açmak için. | Open Subtitles | للتمكن من فتح قفل خزنة تعتمد على الإستدلال البيولوجي |
Bir tanesini yakalamak için büyülü yayını da yanına aldığını farz ediyorum. | Open Subtitles | لذا أفترض أنها كان معها قوسها السحرى للتمكن من الأمساك بواحد |
İlk kurban olan bu kadının şüpheliyle kişisel bir bağı var ve şüpheliyi durdurmak için onu bulmalıyız. | Open Subtitles | نعتقد أن هذه المرأه، الضحيه رقم صفر كانت على علاقة شخصيه مع الجاني، و العثور عليها سيكون المفتاح للتمكن منه و إيقافه |
Juliano’nun topa sadece düşünerek vurabilmesinin nedeni buydu. Çünkü o beyin tarafından kontrol edilen belden aşağısı ya da kol ve bacakları felçli olanların hareket etmek için kullanabileceği ve geri beslemeyi sağlayacak ilk robotik yeleği giyiyordu. | TED | ولهذا السبب بالتحديد تمكن جوليانو من ركل الكرة من خلال التفكير، لأنه كان يرتدي أول صدرية آلية يتحكم بها الدماغ التي يمكن لمرضى الشلل النصفي والرباعي استخدامها للتمكن من الحركة واستعادة التغذية الراجعة. |
Yalan söyleyebilmek için bir araç. | Open Subtitles | مجرد أداة للتمكن من الكذب |
Dr. Götçü, ofisim bir kızı yatağa atmak için kullanabileceğin ucuz bir otel odası değil. | Open Subtitles | أنظر يا د/(غراب آس = المتحسس)، مكتبي ليس عبارة عن غرفة نزل رخيصة تستعمله لخدع إحدى الفتيات .للتمكن من مضاجعتها |
Onbaşı, komplonun bir parçası olarak Cylonların küçük silahlar dolabına ulaşmasını sağlamak için bilerek kapıyı açık bırakma talimatını Uzman Çavuş Tyrol mı verdi? | Open Subtitles | ايها المختص , هل امرك الرئيس (تيرول) ان تترك البوابةمفتوحة.. كجزء من مؤامرة السماح لعميل (السيلونز) للتمكن بدخول خزانة الاسلحة الخفيفة؟ |
(Alkışlar) Ve TED'in bana cömertçe verdiği 100.000 dolarlık ödülden 50.000 dolarını NeuroPace çalışanlarına obsesif kompulsif bozukluğun tedavisine devam etmeleri için, diğer 50.000 doları da migren için olan cihazın tasarım optimizasyonu için ilgili firmaya bağışlıyorum. | TED | (تصفيق) و من جائزة ال١٠٠ ألف دولار التي تكرمت تيد بإعطائي إياها سأتبرع ب ٥٠ ألف دولار لجماعة NeuroPace للتمكن من إيجاد علاج للوسواس القهري، وسأجعل ٥٠ ألف أخرى متاحة للشركة لتحسين تصميم جهاز الصداع النصفي. |