"للتنصت" - Translation from Arabic to Turkish

• dinleme
• dinlemek
• dinlememize

Sabahın beşinde kalkıp gün boyu çalışıyoruz, ikindide kamp kuruyoruz, avcı çukuru kazıyoruz, yemek yiyip gece pususu veya ormanda dinleme noktası kuruyoruz.
ثم نقوم بالحفر مجددا ثم نأكل ثم نقوم بكمين ليلى أو نرسل ثلاثة رجال للتنصت و المراقبة إن الحياة هنا قمة الجنون ..

Aslında, insanlar lazerleri uzak mesâfeden nesneler aracılığıyla gizlice dinleme için onyıllardır kullanıyor.
في الواقع إن الناس بدأت بإستخدام الليزر للتنصت على الناس من مسافات بعيدة قبل عقود

Ayrıca dinleme cihazı takmak istemiyorsa, takmayacak.
وتقنع والدك بالعودة إلى هنا وإن لم يرد جهازاَ للتنصت فلن يرتدي جهازاَ

İçinizden birinin bizi dinlemek ve soruşturmaya engel olmak için kiraladığı özel dedektif.
إنه محقق خاص قام أحدكم بإستخدامه للتنصت علينا وعرقلة التحقيق

İngiltere ve Amerika'daki terör hücrelerini dinlemek için MI6'yla yapılmış ortak bir çalışmaydı.
مجهود جماعي مع المكتب البريطاني للتنصت على محمول الإرهابيين في الولايات المتحدة وإنجلترا وم المشكلة ؟

Neredeyse her istediğimiz telefonu dinlememize izin vermesi harika.
أعظم شئ أنه أعطانا عمليا صكا للتنصت

Sadece dinleme cihazına benzemekle kalmamalı, aynı zamanda hoparlörler ve diğer elektronik cihazları etkileyecek büyük kusurları bünyesinde barındırmalıdır.
إنه ليس كافي ليبدو كجهاز للتنصت يجب أن يكون هنالك خلل فادح لكي يجده الشخص كالترددات العالية للمُرسل

Natalie, bir kitle imha silahını satıp paraya para demezken, bize dinleme cihazlı bir mokasen düşüyor.
ونحن لدينا حذاء بدون كعب وبه جهاز للتنصت

Az önce telefon dinleme uygulamasının yetersiz olduğunu itiraf etti.
وقد اعترف للتو أن طلبه للتنصت لم يكن مستوفيًا

Yerde kulaklarımız olacak ve belki kaza ile telefonunda Truva Atı tarzı dinleme uygulaması olabilir.
لدينا آذان فى الأرضيه وربما بمحض الصدفه على طريقه فايروس حصان طرواده تطبيقات للتنصت على هاتفه آيضا

"Bir ajan, bir dinleme cihazı bulduğunda, yapacağı son şey onu kapatmak olur."
"عندما يجد الجاسوس, جهاز للتنصت فآخر ما يفكر فيه, هو إبطاله"

İstihbarat'ın Birlik Partisi'ni dinleme izni isteyip istemediğini hatırlamıyor musun?
لاتتذكر ان كان البوليس السري قد طلب تصريحا... ...للتنصت على الحزب والذي يعتبر جريمة؟

Arabasına da dinleme cihazı koymalıyız.
نحن بحاجة للتنصت على سيارته أيضا

Yani kaç kere bir ofise dinleme cihazı yerleştirme fırsatı bulabilirim ki?
أعني، كم مرّة سأحصل على فرصة... للتنصت على مكتب؟

Davayla ilgilenmiyorum, biliyorsun ama hazır buradayken Axelrod'un evine dinleme cihazı yerleştirilmesi için hakim kararı için başvursak.
لست دقيقاً في العمل لكن بينما أنا هنا أتساءل عما إذا قدمنا مذكرة للتنصت على منزل (آكسلرود)

Diktafonunla ofisini dinlemek daha kolay olur.
لَرُبَّمَا يَكُونُ أسهل للتنصت في مكتبِه بدكتافون

SETI E.T.'yi dinlemek için yüzlerce yeni cihaz olusturuyor.
في شمال كاليفورنيا, " ساتي " تبني المئات من الاجهزة الجديدة للتنصت على الحياة خارج الأرض.