| Hayır, bu köpeğe Spaghettios adını verdim, ve Az önce çantana kakasını yaptı. | Open Subtitles | لا , لقد اسميت ذلك الكلب سباجيتيوز و هو تغوط للتو في حقيبتك |
| Onu Az önce Finansal Destek ofisinde gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيتها للتو في مكتب المساعدة المالية. |
| Sizi dışarı çağırdım. Çünkü Az önce Maxence amca, korkak bir saldırı sonu yaralandı. | Open Subtitles | لقد استدعيتكم من أجل العم ماكسان لقد جُرح للتو في هجوم جبان |
| Tamam. Ama seni daha yeni buldum. Hemen kaybetmek istemiyorum. | Open Subtitles | حسناً، لكنّي استعدتك للتو في حياتي، لا أريد خسارتك الآن. |
| daha yeni 18 olmuştu. | TED | كان قد أصبح للتو في الثامنة عشرة من عمره. |
| Yoksa vizyona daha yeni girmiş olan filmin etkisinden mi bahsediyordu? | Open Subtitles | أو ربما يقصد تأثير الفيلم نفسه الذي كان عُرض للتو في أمريكا؟ |
| Haber şu, dörtlümüzde Az önce bir yer açıldı. | Open Subtitles | ما يجري هو أن حفرة قد افتتحت للتو في لعبتنا الرباعية |
| Çok sinirliyim ve Az önce bir akvaryuma işedim. | Open Subtitles | أنا غاضبة وقد تبولت للتو في حوض سمك أنا .. |
| Az önce CBCT stock'taki paramı ikiye katladım. Teşekkür ederim, T.R.A.C.E. | Open Subtitles | هذا وبكل وضوح أمر مذهل لقد تضاعفت أرباحي للتو في سوق البورضة الصينية شكرا لك تراسي |
| Az önce seninle birlikte sıranın önünde görevlendirildim. | Open Subtitles | لقد تم تعييني للتو في مقدمة الطابور معكي |
| Az önce Adalet Bakanlığı'ndaki bağlantımla görüştüm. | Open Subtitles | لقد تحدثت للتو في الهاتف مع أحد المخبرين التابعين لي |
| Bilemiyorum, pek iyi gözükmüyor. Ambulansa koydular Az önce. | Open Subtitles | لا أدري، لا تبدو حالتها جيّدة، لقد وُضعت للتو في سيارة الإسعاف. |
| Senin robot Az önce şehir merkezinde bir firmaya girip, bir sürü insanı öldürmüş ve | Open Subtitles | إنسانك الآلي أخترق للتو في شركة في وسط المدينة، وقتل حفنة من الناس، |
| Az önce burun boşluğuna enjekte ettiğimiz şey bir patlayıcıydı. | Open Subtitles | ما تم وضعه للتو في جيوب الأنفية خاصتك هي عبوة ناسفة |
| Taşıyıcı annelik teklifini reddettiğimde daha yeni yeni temizlendiğini söylemiştim. | Open Subtitles | عندما خذلتك لتكوني بديلتي قلت لك انه كان بسبب انك كنتي للتو في فترة نقاهتك |
| Tabii ki yaparım. daha yeni başladım. Beni arayın. | Open Subtitles | نعم، أنا أفعل ذلك وأنا للتو في البداية اتصلوا بي |
| daha yeni bankanın güvenlik sisteminde bir mil genişliğinde delik açtım, ve onun yapabildiği tek şey orospu, kaltak, orospu, kaltak. | Open Subtitles | لقد دمرت ثغرة للتو في نظام أمن البنك باتساع ميل وكل ما يستطيع فعله هو عاهرة, عاهرة, عاهرة, عاهرة |
| Oval ofis, daha yeni aşıkların kavgasına tanık oldu. | Open Subtitles | قمت بمشاهدة مشاجرة عشاق للتو في المكتب البيضاوي |
| Bu kanunlari bile daha yeni yeni ögrenmeye basladik. | Open Subtitles | لكنّنا بدأنا للتو في فهم هذه القوانين. |
| daha yeni taşındık. | Open Subtitles | لقد أحرزنا لقد انتقلت للتو في. |
| Mayısa yeni girdik. Sezon daha yeni başladı. | Open Subtitles | نحن للتو في في مايو، الموسم بدأ بالفعل |