Bu ödül için 11 kez aday olmuş ama hiç kazanamamış. | Open Subtitles | لقد تم ترشيحه للجائزة 11 مرة ولم يفز بعد |
Ağır işleri biz yaparız siz ödül için gelirsiniz. | Open Subtitles | نحن نقوم بالعمل الشاق و أنتم فقط تظهرون للجائزة |
İnsan onlarla yaşayamadığı gibi onları şerife teslim edip karşılığında ödül de alamıyor. | Open Subtitles | الأقارب؟ لا تستطيع العيش معهم ولا تستطيع إدارتهم للجائزة |
Publisher's Clearing House Ödülü sayesinde iyi bir yaşam sürüyoruz. | Open Subtitles | ويمكننا أن نتحمل مصاريف بقائنا شكراً للجائزة التي ربحناها. |
Uzaklaşmayı Ödüle karşı bariyer olarak kullanıyorsun. | Open Subtitles | ستظل صندوق مغلق مثل السد للجائزة |
Belki de, Bayan Audrey, müşterinin kazanabilmesi için ödülün verileceği gün herhangi bir şey satın alması gerekir. | Open Subtitles | ربما أنسة أوردي من أجل الظفر بالفستان هذه السيدة يجب أن تشتري سلعة في نفس اليوم المعلن للجائزة |
- ödül umurumda bile değil. | Open Subtitles | لا أهتم للجائزة. |
Benim, 2 kez Oskar ödülüne aday olmuş Viktor Taransky'nin. | Open Subtitles | هل تعلمين لماذا انا فيكتور تارانسكي مرشح مرتين للجائزة الاكاديمية ؟ |
Kesinlikle haklısın, Gene, büyük ödül için yarışıyorlar. | Open Subtitles | كنت الانفجار الإضافية ، جين ، فإنها يعد العدة للجائزة الكبرى. |
Bayanlar ve Baylar. Bir sonraki ödül ile devam ediyoruz. | Open Subtitles | . سيداتي و سادتي ، ننتقل للجائزة التالية |
20,000 dolarlık ödül için iki efsane arasında bir maç olacak. | Open Subtitles | للجائزة من 20 ألف دولار، مباراة بين أسطورتين. |
Çuvalda birikenleri mi alacaksın yoksa her şeyi riske atıp büyük ödül için yarışacak mısın? | Open Subtitles | هل حفاظ على ما هو موجود في كزة، أو المخاطرة بكل شيء... ... وتذهب للجائزة الكبرى؟ |
Evet, şimdi sıra büyük ödül için oylamaya geldi. | Open Subtitles | حسناً، حان الوقت للتصويت للجائزة الكبرى |
Bu en büyük ödül için bir yarışma. | Open Subtitles | انها مسابقة للجائزة الكبرى للجميع |
Sanırım zeki bir adam ortağına verdiğinin daha büyük kısmını kendine almak için Ödülü düşük söyleyebilir. | Open Subtitles | حسناً أفترض هناك رجل ذكي على البلاغ للجائزة يحاول الحصول على أفضل حصة مما يحصل شريكه |
Ödülü kaybettiğin için destek alamamaktan korkuyorsun. | Open Subtitles | تخشين من عدم قدرتك على جمع الدعم بعد خسارتك للجائزة. |
Ödülü kaybettiğin için destek alamamaktan korkuyorsun. | Open Subtitles | تخشين من عدم قدرتك على جمع الدعم بعد خسارتك للجائزة. |
Ödüle hak kazandın. | Open Subtitles | إنك مستحق للجائزة |
Alacağım ödülün umurunda olmadığını söyledi. | Open Subtitles | قال إنه لا يكترث للجائزة التي آخذها |
Tehlike sadece ödülün değerini arttırır. | Open Subtitles | الخطر فقط يزيد تقدير المرء للجائزة |
- ödül umurumda bile değil. | Open Subtitles | لا أهتم للجائزة. |
Bence ancak eski akademi ödülüne aday olabilir. | Open Subtitles | لويت" مبالغ في تقييمه" أعتقد أن سيترشح للجائزة الأكاديمية ! |