gözaltına falan girmem demiştim. | Open Subtitles | مستحيا لقد أخبرتك أني لن أذهب للحجز الاحتياطي |
Yine de cinayetle ilgisi olup olmadığını belirleyene kadar gözaltına almak zorundayız. | Open Subtitles | ما زال علينا أخذه للحجز و نحدد إذا كان أو لم يكن متورطاً في جريمة القتل |
Ve benim emrimle içeri girerek, uzaylıyı gözaltına alacaklar. | Open Subtitles | وعبر قيادةتي ، فسوف يقتحمون ويأخذون الأجنبي للحجز |
Bir dahaki sefere en az bir hafta öncesinden telefonla rezervasyon yaptırmanızı öneririm. | Open Subtitles | أقترح لك عندما تتصل للحجز أن تتصل بعد أسبوع أو أكثر |
Evet, bunu daha önce hiç duymamıştım! Bunu nezarethaneye götür. Sıradaki! | Open Subtitles | نعم أنا لم أسمع هذا من قبل خذوه للحجز التالي |
Jack, bu adamlarla birlikte tutuklu odasına gitmeni istiyorum. | Open Subtitles | جاك", أحتاجك أن تذهب" مع هؤلاء الرجال للحجز |
Bombacı olay yerinde ölmüş ve başka kimse zarar görmemiş ama bu olay, dünyanın petrol ihraç eden 13 ülkesinin temsilcilerini geçici olarak kilit altına almış. | Open Subtitles | تم قتل المفجر بنفس المكان ولم يتأذى احد لكن الحادثة ارسلت ممثلين من 13 دولة مصدرة للنفط للحجز المؤقت |
Adalet Bakanı'yla konuşana dek kendimi gözaltına aldırıyorum ama onların hemen tutuklanmalarını istiyorum. | Open Subtitles | أنا أسلّم نفسى للحجز حتى أتمكن من التحدث إلى المدعى العام لكن أريد أن يُقبض عليهما حالاً |
Çocuk Suçları'nı arıyorum. Onları ben gözaltına almak istemiyorum. | Open Subtitles | أتّصل بخدمات الأحداث لا أريدهم أن يأخذوها إلى المقاطعة للحجز |
Çocuk Suçları'nı arıyorum. Onları ben gözaltına almak istemiyorum. | Open Subtitles | أتّصل بخدمات الأحداث لا أريدهم أن يأخذوها إلى المقاطعة للحجز |
Oyun filan yok yoldaş. Bir şüpheliyi gözaltına alıyordum sadece. | Open Subtitles | لا توجد ألاعيب يا رفيق كنت أوصل متهم للحجز |
Burada sıkıştım ama sen iyi olacaksın. Telsizini at, seni gözaltına almasına izin ver. | Open Subtitles | سأشتبكُ معهُ، لكنّك ستكونين بخير إرمي هاتفكِ و أتركيه يأخذكِ للحجز. |
Bailiff, Bay Faulkner'i gözaltına al. | Open Subtitles | ايها الحاجب,خذ السيد فوكنر للحجز ربما ليلة بالسجن |
Dinle, beni hemen gözaltına alırlarsa, kızlarla konuşma fırsatım olmayacak. | Open Subtitles | اسمعي.ان أخذوني الان للحجز لن يتسنى لي الحديث للفتيات |
Bazen bir mekan ayarlamak için bile bir yıl öncesinden rezervasyon gerekiyor. | Open Subtitles | أحياناً نضطر للحجز قبل الموعد بعام لنحصل على المكان |
Donna, gitmeden önce bize Villa Pacri'de üç tane rezervasyon ayarlayabilir misin? | Open Subtitles | حسناً قبل أن نذهب دونا أتمانعين أن تتصلي لنا للحجز لثلاثة أشخاص في فيلا بكري |
- Yani buralı değil. - Hayır, rezervasyon kayıtlarına göre | Open Subtitles | إذاً فهو ليس محلي - لا، طبقاً للحجز الذي قام به - |
Asansör çalışmaya başlar başlamaz direk nezarethaneye gidiyorsun. Sonunda. | Open Subtitles | حين يبدأ هذا المصعد في التحرك مرةً أخرى سوف تذهبين للحجز ... |
Tekrar tutuklu odasına götürün. | Open Subtitles | خذوه ثانية للحجز |
Bu şartlar altında, bu adam gözetim altına alınmalı! | Open Subtitles | تحت هذه الظروف، هذا الرجل يجب أن يؤخذ للحجز! |
Bölge'deki gözaltı yerine naklediliyor. Güzel. | Open Subtitles | يتم تحويله حالياً للحجز المؤقت في المقاطعة |
Komiserim, savcılık suç duyurusunda bulundu bile. Onu bugün Central Booking'e gönderecekler. | Open Subtitles | سيّدي، المُدّعي العام يتهيّأ لتوجيه إتّهامات، سوف يُرسلونه للحجز المركزي اليوم. |
Koruma çavuşu kıdemli çalışanları alıp nezarethaneye götürün Amiral Adama ve Albay Tigh'ı tutuklayın. | Open Subtitles | أيها العريف إصطحب هيئة القيادة للحجز ضع الأدميرال (أداما) و الكولونيل (تاي) رهن الإعتقال |
Değiş-tokuş yapılır yapılmaz, Delta ekipleri harekete geçecek, virüsü emniyete alacak, ve Nina Myers, Michael Amador, Ramon Salazar'ı tutuklayacaklar. | Open Subtitles | "بمجرد أن يتم التبادل, ستدخل فرق "دلتا (سيؤمّنوا الفيروس, ويأخذوا (نينا مايرز و(مايكل أمادور) و(رامون سالازار) للحجز |
O adamları kelepçeyle bağlayıp evin dışına sürükleyeceğimi ve kayıt tutacağımı mı sanıyorsun? | Open Subtitles | أتعتقد بأني سأرمي بالأصفاد , على هؤلاء الصبية وآخذهم للحجز , وأقوم بستجيل المحضر ؟ |