Bu aileyi bir arada tutmak için elimden gelen her şeyi yaparım. | Open Subtitles | لأنني سوف أفعل كل ما في وسعي للحفاظ على هذه العائلة معاً. |
...ahşap bir evden Beyaz Saray'a geçti ve bu yüce ulusu bir arada tutmak için ikisini de riske attı? | Open Subtitles | انتقل من منزل خشبي إلى البيت الأبيض وخاطر بالمنزلين للحفاظ على هذه الأمة العظيمة معاً؟ |
Sistemin sahibi olduklarını sanıyorlar ve ellerinde tutmak için her şeyi yaparlar. | Open Subtitles | يظنون أنهم يسيطرون على النظام و سيفعلون أيّ شيء للحفاظ على هذه السّلطة. |
Adayı güvende tutmak için Five-O'nun cesur üyelerinin her gün göze aldığı tehlikelerin yanında hiç kalır. | Open Subtitles | كانت لاشيء مقارنة الى المخاطر التي تحدث لفايف او كل يوم لاعضائه الشجعان للحفاظ على هذه الجزيرة امنة |
İşleri yolunda tutmak için tekneyi sattım. | Open Subtitles | قمت ببيع القارب للحفاظ على هذه الحانة |
Bu aileyi birarada tutmak için ne gerekiyorsa yapacağım. | Open Subtitles | سأفعل ما استطعتُ للحفاظ على هذه العائلة |
Chang'in sahtekar olduğunu duydun ve ispiyonladın çünkü grubu bir arada tutmak için her şeyi yaparsın, çünkü güvensizsin. | Open Subtitles | سمعتِ (تشانغ) يقول لي بأنه مزيف، وثم طردت (تشانغ)، لأن ستفعلِ أي شيء للحفاظ على هذه المجموعة معا، |