Normalde ilişkinin bu aşamasında kurtulmak için uygun bir plan hazırlıyor olurdum. | Open Subtitles | عادتاً في هذه النقطةِ من العلاقة، أكون مشغول فى التُخطّيطُ للخروجِ الملائم. |
Tüm denizciler için iyi haber, hava koşulları sonunda yeşil ışık yaktı, yani bugün yelken açmanın tam zamanı. | Open Subtitles | الآن، لكُل البحارة في الخارج لدينا رياح جيدة في فترة بعد الظُهر لذا سيكون اليوم مناسباً للخروجِ إلى البحر |
Sadece sonunda işareti görüp çıkma teklif ettiğin için minnettarım. | Open Subtitles | أنا فقط سعيدة لأنك فهمت تلميحي و دعوتني للخروجِ معك |
Tamam, buradan annemle buluşmaya gitmek için 6 saatten az zaman var. | Open Subtitles | حسنٌ , لدينا اقل من ستةِ ساعات للخروجِ من هنا ومقابلة أمي |
..ve sanırım başka bir çıkış yok | Open Subtitles | و مِن الواضحِ، لا يُوجَد أي طريق للخروجِ |
Bir çıkış yolu istiyorum işte bu... | Open Subtitles | أنت ترغبُ بطريقٍ للخروجِ من هنا, وها هو ذا |
Ve her ne kadar kurtulmak için, adli sisteme müdahaleye çalışsam da, onun yaşamını çaldım. | Open Subtitles | و مهما حاولتُ التلاعُبَ بالنِظامِ القضائي للتنصُّل للخروجِ من ذلك، لقد أنهيتُ حياتَها |
Oradan çıkabilmek için tek yapman gereken cesur olmak. | Open Subtitles | كلّ ما بوسعكِ الآن هو امتلاكُ الشجاعةِ الكافيةِ للخروجِ مما أنتِ فيه |
Güvensizlik duyman için bir neden yok. | Open Subtitles | عندك فرصِ للخروجِ حيّا و قطعةِ واحدة. |
Benim mizacım bu. Geldiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | انه مرحي شكراً للخروجِ. |
Geldiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً للخروجِ هنا. |
Geldiğiniz için teşekkürler. | Open Subtitles | جيد لرُؤيتك. شكراً للخروجِ. |
Herkese bu güzel Noel sabahı geldiğiniz için teşekkür ediyorum. | Open Subtitles | أنا wanna يَشْكرُ كُلّ شخصَ ثانيةً للخروجِ... ... علىهذاصباحِعيدالميلادِالرفيعِ. |
Buradan çıkış yolları arıyorum. | Open Subtitles | كٌنتُ أُفكرُ في طُرقٍ للخروجِ من هنا |
Bu işten bir çıkış yolu yok. | Open Subtitles | ما من سبيلٍ للخروجِ من هذا انتهى الأمرُ (توماس) |