Anne ayı ve üç küçük yavru ayı. | Open Subtitles | هكذا قالت الدبة الأم للدببة الثلاثة الصغار... |
Bir keresinde ağabeyim elimi ayı kapanına kaptırdı. | Open Subtitles | ذات مرة ؛ أخي صفَد يدي في فخ للدببة |
Güzel veya hoş olmadığını söylemiyorum ya da kutup ayıları veya ormanlar için kötü olduğunu, öyle olsa da. | TED | لست أقول أنه ليس جيد أو حسن أو أنه سيء بالنسبة للدببة القطبية والغابات، مع أنه بالتأكيد كذلك. |
Ve bu ayıları ve bu yeri, yani Boz Labirenti, bulduğum için hayatımın her gününün her dakikasına şükrediyorum. | Open Subtitles | و أشكر كل دقيقة و كل يوم على اكتشافي للدببة بهاته المتاهة. |
Gerçekten bu durum, onun boz Ayıların, yalnız koruyucusu imajına pek uymuyor.. | Open Subtitles | السبب الذي جعله لا يميل إلى شخصيتها .بوصفه الحارس الوحيد للدببة |
Ayıların insanlara alışması için bir fırsat. | Open Subtitles | انها فرصة بالنسبة للدببة لتعتاد على الناس. |
ve tabi ki güzel ayılar vahşi doğada yaşayabilecekler. | TED | ويمكن للدببة الجميلة بالتأكيد العيش في البرية مجدداً. |
Sadece morslar kıyıda ayılara eşlik ediyor. | Open Subtitles | حيوان الفظ وحده من انضم للدببة على الساحل |
Svalbard'daki kutup ayılarının politik yapısını konuşmuştuk. | Open Subtitles | وبحثنا في الهيكل السياسي للدببة القطبية في سفالبرد. |
Ormanın heryerinde gizli ayı tuzakları mevcut. | Open Subtitles | فهنالك أفخاخ للدببة في كل مكان |
Ellerin ayı kapanı gibi. | Open Subtitles | يداك كشرك للدببة |
Bugün az kalsın ayı kapanına basıyordum. | Open Subtitles | كدت أن أقع في فخ للدببة اليوم |
Svalbard'daki Buz ayıları'nın politik yapılanması konusunda tartışmıştık. | Open Subtitles | وبحثنا في الهيكل السياسي للدببة القطبية في سفالبرد. |
Ancak yılın bu zamanları, kutup ayıları için en zor zamanlardır. | Open Subtitles | لكن بالنسبة للدببة القطبيّة فهذه أصعب أوقات العام |
6 hafta beklemek kutup ayıları için çok uzun olabilir. | Open Subtitles | بالنسبة للدببة الجائعة قد تكون الستة أسابيع وقتاً طويلاً جداً لينتظرونه |
Ayıların tetikte olmadığı bir gizli sığınak. | Open Subtitles | ملاذ خفي حيث يمكن للدببة ألا يهتموا بسلامتهم |
Bu, Ayıların bize ilk geldiklerindeki haliydi. | TED | هذا ما كان يحدث للدببة عندما نستلمها. |
Jeff Ayıların dünyasına girip su altında gerçekleşen avlarını ilk kez görüntülemeyi başardı. | Open Subtitles | تمكّن "جيف" من دخول عالم الدببة، لتعطي له أكثر اللقطات قرباً للدببة الشهباء التي تصطاد تحت الماء |
Somonun gelişi kahverengi ayılar için yılın en önemli. | Open Subtitles | بالنسبة للدببة السمراء , فإن وصول السلمون هو أهم الاحداث الغذائية خلال العام |
ayılar ormana yapıyor da ben niye yapamıyorum? | Open Subtitles | كيف يمكن للدببة أن تتغوط بالغابة وأنا لا أستطيع ذلك؟ |
ayılar ancak şimdi deniz buzları üzerinde fok avlayabilir. | Open Subtitles | الآن وحسب، يمكن للدببة أن تقصد ثلج البحر للبحث عن الفقمات |
ayılara yaptıkları gerçekten korkunçtu. | TED | وما يفعلونه للدببة كان مروعاً حقاً. |
Bu buz ayılarının işine yaramaz. Üzerinde yürüyemezler. | Open Subtitles | ،هذا الثلج غير مُجدي للدببة لا يستطيعون المشي عليه ليصيدو |
Buzul düzlükler olmadıkça yaşayabilmeleri için gerektiği kadar fok avlayamazlar. | Open Subtitles | فبدون الطبقة الصلبة من الجليد لن يمكن للدببة أن تصطاد ما تحتاجه للحياة |