Çemberin üzerinde ya da bitiminde durma. giriş çıkışı sadece boşluktan yap. | Open Subtitles | هذا الانفتاح فقط للدخول والخروج من الدائره |
Mekanları, tek bir giriş çıkışı olan bir yeraltı labirenti gibi. | Open Subtitles | مكان تجمعهم، متاهة تحت الأرض وبطريق واحد للدخول والخروج |
Kar yağsa bile, tek giriş ve çıkış burası. | Open Subtitles | رغم هذه الثلوج، إلا أنه الطريق الوحيد للدخول والخروج |
Öndeki giriş ve arkadaki servis kapısı olmak üzere iki tane giriş çıkış noktası var. | Open Subtitles | يوجد طريقان للدخول والخروج من هناك المدخل الأمامي والباب الخلفي |
Binaya Giriş-çıkış için yangın çıkışını kullanacağım. | Open Subtitles | سأسلك مخرج الحريق للدخول والخروج من البناية. |
Tek Giriş-çıkış basınçlı kapıdan. | Open Subtitles | المداخل الهوائية هى الطريق الوحيد للدخول والخروج |
Bu adamlar ülkelere Girip çıkmak için eğitim almış. | Open Subtitles | أقصد، هؤلاء الرجال مُدرّبون للدخول والخروج من البلدان. |
Girip çıkmak için yeterli zaman! | Open Subtitles | يوجد وقت فقط للدخول والخروج |
Burası fidye teslimi için tuhaf bir yer. Sadece bir yerden giriş çıkış var. | Open Subtitles | هذا مكان مريب لتسليم فدية، ثمّة منفذ وحيد للدخول والخروج. |
Bir terörist saldırıyla ilgili ihbar hattını aradı. Tek giriş çıkışı olan bir binada buluşmak istedi. | Open Subtitles | (يزيد) حضّر للقاء هنا، مبنى بطريق وحيد للدخول والخروج. |
Bir sürü giriş çıkışı var. | Open Subtitles | طرق عديدة للدخول والخروج. |
Sığınağa başka bir yerden giriş ve çıkış olmalı. | Open Subtitles | حسناً، لابد من وجود طريقة أخرى للدخول والخروج من هذا الخندق |
Her türlü gizli giriş ve çıkışın yolunu bulurlar. | Open Subtitles | سوف يجدون كل الطرق السرية للدخول والخروج |
Muayenehanenin camları kapalı ve Giriş-çıkış için tek bir yol var. | Open Subtitles | النوافذ في العيادة مُغطاة، وهُناك باب واحد للدخول والخروج. |
Girip çıkmak için 2 saatimiz var. | Open Subtitles | لدينا ساعتين للدخول والخروج |
Burası fidye teslimi için tuhaf bir yer. Sadece bir yerden giriş çıkış var. | Open Subtitles | هذا مكان مريب لتسليم فدية، ثمّة منفذ وحيد للدخول والخروج. |